Yozgat İl Genel Meclisi yeni dönem ilk toplantısında gündeme getirilen otopark sorunu yapılan girişimlerin ardından çözüldü. Yeni dönemde il ve ilçelerdeki önem arz sorunların çözümüne yönelik adımlar atması beklenen meclis üyeleri ilk olarak kendi araçları için otopark sorunu gündeme getirmişti.
Yozgat Belediyesi ile yapılan görüşmelerin ardından geçmiş yıllarda olduğu gibi meclis üyeleri araçlarını kapalı otoparka çekebilecekler”
Fıkra bu kadar…
Pardon fıkra değil gerçekmiş…
İGM’nin ilk toplantısına katılmıştım.
Ne olacak diye…
Bir şey olmadı.
Olanı da yazdım.
Toplantın sonunda Ak Parti grubundan bir meclis üyesi, “uzak yoldan” geldiklerini “toplantıya ancak yetişebildiklerini” gelince de araçlarını uygun yere almakta zorluk çektiklerini söylemişti.
Ümit Şahbaz devreye girerek geçmiş yıllarda belediye oto parkını kullandıklarını ifade etmiş. Gerekli girişimler olursa aynı uygulamanın devam edebileceğini işaret etmişti.
Anlıyoruz ki “büyük bir sorun” çözülmüş…
Lakin otopark aynı yerinde, aylık abonelik sistemi de var.
Günlük kullanıma da uygun.
Neyin telaşıydı bu anlamak zor.
Ha “ağaya beleş” olsun isteniliyorsa bak o başarılmış.
Yozgat’ın bekleyen sorunları varken meclis önce kendi sıkıntısına çözüm üretmiş.
Maşallah…
Artık öğle yemeklerinde ıstakoz pişer, çok yorulunca da Maldivler’e gidilir.
Bence bu süreç devam etmeli.
Meclis kendi sorunlarına çözüm üretmeye devam etmeli.
Milletin sorunları bekleyebilir.
Milletin beklentileri bekleyebilir.
Köyleri sorunları başka bahara ertelenebilir.
Yozgat’ı muhasır medeniyeler seviyesine ulaştırılması bekleyebilir.
Namaz bekleyebilir.
Sünnet bekleyebilir.
Ama meclis üyelerinin araçlarının park sorunu bekleyemez.
Hatta ikinci bir karar da kırmızı plakaya geçme kararı olabilir!
Kırmızı ışıkta da bekletilmemeleri gerekir.
Hız sınırına uyulması da  çok saçma…
Rabbena hep bana mantığı değil de nedir bu?
Şimdi top yekün bir istek değildi bu…
Hurra buda böyle olsun diye bir sıçrama yapılmadı.
Lokal bir istekti…
Lakin diğer üyelerde ne ses etti ne de karşı bir görüş belirtti.
İş olacağına vardı.
Ama millet nasıl düşünür diye düşünülmedi.
Vatandaşla empati kurulmadı.
Vatandaş bunu duyunca ne tepki verecek?
Bunların hiçbiri hesap edilmedi.
Ha derseniz çok mu önemli!
Yok değil. 
Lakin şu üç kelimeden uygun bir atasözü üretirseniz neden sonuç ilişkisine varırsınız.
Derviş…
Fikir…
Zikir…