Asmalı’da Bir Cumartesi Sabahında

Abone Ol

Bazı mekanlar vardır.
Şehrin ortasında, şehirden uzakta.
Hani kesin ordadır derler ya,
Burada olduğumu bilirler dersiniz ya,
İşte o yerden bahsediyorum.
Hemen herkesin kendinden bir iz bulduğu, 
Yozgat’ta yasayıp yediden yetmişe hemen herkesin en az bir kez uğradığı yer.
Aynalı Kahve…
Adını iç duvardaki büyük aynalardan alıyor.
Ben Asmalı Kahve demeyi tercih ediyorum. 
Ortasında büyük bir asma var,
Sanki etrafındaki yaşanmışlıkların farkında gibi,
Adeta görev aşkıyla örtüyor üstünüzü, tıpkı bir annenin çocuğunun üstünü örttüğü gibi.
Dinlediği hikayelerin ağırlığından mıdır bilinmez, boynunun büküklüğü. 
Sordum neden Asmalı değil, Aynalı…
Aynalı isminin hatırası varmış, eski sahibinden kalan,
 Ondan değiştirmek istememişler. Anadolu irfanı…
Asmalı’da bir cumartesi sabahında…
Bir şarkı sesi yükseliyor, güneşin tepeye yükseldiği esnada.
…….
Ben su olmam korkarum
Ben su olmam korkarum
O adamlar keserse, beni keserse
O adamlar keserse, beni keserse
Ben su olur akarum
Ben su olur akarum
Nazlı yarum içerse, beni içerse
…….
Asma yaprakları ile güneş ışınlarının kıyasıya mücadelesi.
Bir tarafı solmuş bir tarafı canlı yarım üzüm salkımı…
Asmalı’da bir cumartesi sabahında…
Ne kesif fırtınalar var şu yerde.
En dip düşünceler… Kahkahların en çoşkulusu.
- “La çay verin şu herife!”
Siyasi tartışmaların en hararetlisi var,
O samimi çaydır ortak nokta, konu ne olursa olsun.
Asmalı’da bir cumartesi sabahında…
Kimi zaman bal kaymak eşlik eder, size.
Parmak çörek olmazsa olmaz. 
Büyük bardaklarla başlanır çay faslına,
Küçük bardak devralır sonra...
- “Geldin mi İbrahim Hocam?”
Asmalı’da bir cumartesi sabahında…
Şehirden uzaktasındır, şehrin ortasında,
Yapayalnızsın kalabalığın ortasında,
Bol susamlı simit eşlik eder, çayın yanında.
Sonra bir ses duyarsın,
- “Memmet abi çay alıyım?”
Asmalı’da bir cumartesi sabahında…