Çevre Şehircilik Bakanlığı belediyelere gönderdiği yazıda kreşlerinizin anayasaya aykırı olduğuna dair bir genelge gönderdi.
Hayda!
Bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü…
Daha ilk düğmeden yanlışlık var gibi.
Çevre şehircilik ne alaka…
Sonrası zaten boran…
Neyin doğru olduğuna neyin yanlış olduğuna birlikte karar verelim.
Zira tuhaf bir durum ortaya çıktı.
Hükümet kanadına bakalım…
Rahmetli Demirel gibi, Demirel bilmem kaçınca kez hükümete geçince masa da zam bulmuşlar yapalım mı üstüne mi oturalım diye düşünmüşler.
İşte aynısını bakanlıklar yaşamış…
Anayasanın aldığı karar noktasında kreşlerin belediyeler vasıtasıyla faaliyet gösteremeyeceğini dair…
Bu anayasa mahkemesinin de hangi kararları uygulanır hangileri uygulanmaz kafamız karışık.
Sonrasında Çevre Bakanlığı bu kararının uygulanmasını istiyor.
CHP’li belediyeler bu duruma çok sert tepki gösterdiler.
Oysa Anayasa Mahkemesine başvuran onlar…
Bir hayda daha…
Gerçi onlar daha çok sübyan mektepleri tarzında olanlar için yola çıkmışlardı ama bumerang gibi kendilerini buldu.
Hükümet bu genelgeyi ayrım yapmadan tüm belediyelere gönderdi.
İçin de Ak Partili belediyelerde var, MHP’li de…
Bu da kanunlar herkes için eşit demenin yoluydu.
Sular bulanınca biraz durulsun diye tekrar yönetmelikler kanunlar çek edildi.
Biz kreş demedik ana sınıfı dedik dediler.
İşin içinde olanlar belki bunun ayrımını yapabilir ama bizim gibi saflar için hepsi aynı!
Basitçe anlatmak gerekirse bu küçük insanların en küçüklerinin gittiği yerlere kreş bunların biraz büyüklerine ve 1 sınıfa gitmeyenlerine anaokulu, anasınıfı deniliyor.
Bizim gibi tüm kağıt mendil guruplarına “selpak” diyen bir gurup için bunu anlamak elbette zor.
Her neyse…
Çevre bakanlığının yazısı üzerine Milli Eğitim Bakanlığı anasınıfları için tek yetki bende, beden başka kimse açamaz diyor.
Ülkemizde iki kurum kreş mantığında yerlere ruhsat veriyor.
Bunlardan biri MEB diğeri Aile sosyal politikalar.
MEB eğitim temelli Aile ve sosyal bakım temelli durumu ele alıyor.
Eğitim camiası bu durumun sadeleşmesini beklerken ortaya bence tamamen siyasi bir durum ortaya çıkıyor.
Alın size üçüncü bir sorun…
Belediye kreşlerinin üzerinde durması gereken bence başka olgular olmalı.
Öncelikle MEB ve özel sektör ihtiyacı karşılayamıyorsa sosyal belediyecilik ilkesine istinaden belediyeler kreş açabilsin ama aksi durumda açmasınlar.
İkinci durum ise kendi personellerinin talepleri doğrultusunda ihtiyaç olursa onlar için açabilsin.
Üçüncü ve son durum ise maddi durumları olmayan ve kreşlerden de faydalanmak zorunda olan dar gelirliler için belediyeler kreşlerini açabilsin.
Bunun dışında bence çok da zaruri değil.
Peki sizce yukarda saydığım üç madde ekseninin de kaç belediye bu şekilde hizmet veriyordur.
İşte orası da tam olarak belli değil
Ama merak etmeyin hiçbir belediye kreşi kapanmayacak…
Bunun uygulanması o kreşlerden faydalananlar için başka bir mağduriyeti ortaya çıkaracaktır.
Peki Yozgat’ta durum nedir. Belediye kreşi var.
Ama bakanlığının kapatın dediği gurubun dışında kalıyor.
Anaokulu ya da anasınıfı değil gündüz bakım evi mantığında…
Peki, açıldığında yukarıda saydığım o üç maddenin kriterlerinden hangilerini karşılıyor.
İnanın bilmiyorum.
Bilmek dahi istemiyorum.
Aynı olmayan benzer bir durumda Yozgat valiliği altında açılması planlanan bir kreş hazırlığı var.
Kreş mi Anaokulu mu?
Milli Eğitim mi, Aile sosyal mi, Valilik mi?
Belli ki bir ihtiyaç olmuş…
Doğrudur…
Eleştirmiyorum ama eksik buluyorum.
Çocuklarımız için bina altları değil de müstakil, bahçeli daha iyi imkânlarda eğitim almalarını arzu ederdim.