BİZİM ESNAF...

Abone Ol

Yerel esnaf çağrılarını sık sık duyarız.
Alışverişini yerelden yap, falan...
*
Yozgat’ın eti ne ki.
Butu olsun.
Kendi halinde.
Verilenle yetinen.
Belli dönemlerde hatırlanan.
Sessiz.
Sakin.
Ama, debelenen bir şehir.
*
Ekonominin zayıflığı.
Ticari kültürün oturmadığı.
Farklılık getirenin silindiği şehir.
*
Yıllardır, yapılanların yeter gözüyle bakıldığı.
Hiç bir şeyin yetmediği.
Siyasal büyük.
Lakin küçük görülen şehir.
*
Yozgat.
*
Mevzuyu dağıtmadan girelim.
Yanılmıyorsam.
Epey yazı yazdık.
Kimine dokunduk.
Kimine alkış tuttuk.
Fakat.
Geldiğimiz nokta.
Yine başlangıç çizgisi..
Yani adım atamamışız.
*
Yozgat esnafı dertli.
Yozgat esnafı dar boğazda.
Yozgat esnafı kepenk indiriyor.
Niye?
Neresinden tutarsanız.
Elinizde kalıyor.
Yerel esnafın.
Ulusallarla rekabet etme.
Karşı durma şansı var mı?
Görünmüyor.
Peki.
Halk onları niye tercih ediyor.
Ürünler farklı mı?
Ya da kalite bakımından.
Bir tık üstte mi?
Değil.
O zaman.
Halkın, kendi esnafına sahip çıkması.
Alışverişin kendi esnafından yapması.
Yine esnafın elinde değil mi?
Bence öyle.
*
Bizim esnafımız, kazandığını buraya
harcıyor.
Ulusal firmalar.
Kazançları Yozgat’ta.
Vergileri farklı illerde..
İşte aradaki tek fark bu.
*
Yerel esnafı korumak.
Kollamak.
Sahip çıkmak.
Anlayabilmek.
Karşılıklı.
Esnaf halkı.
Halk, esnafı.
Yani.
Kendimize yetmemiz.
Daha ileriye gitmemiz.
Ortak noktamız olan Yozgat gerçeğiyle mümkün olacaktır.
*
Halkın ulusala kayması.
Ulusalın halka ‘müşteri’ gözüyle bakıyor olması.
Herkes için bir mesajdır.
Yerel esnafa sahip çıkmak.
Yerel esnafın kendi gerçeğiyle mümkündür.
*
Bizim esnaf haydi kendini toparla...
Anlatabildim mi?