Yaşam

Deprem riski taşıyan 5 katlı binanın deniz kumundan yapıldığı ortaya çıktı

Büyükçekmece’de beklenen Marmara depremine karşı kentsel dönüşüm çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor

Abone Ol

Büyükçekmece’de beklenen Marmara depremine karşı kentsel dönüşüm çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.İSTANBUL (İGFA) - Tepecik Ulus mahallesinde riskli olduğu tespit edilen 12 bağımsız bölümden oluşan 5 katlı yapı kentsel dönüşüm projesi kapsamında belediye ekiplerinin gözetiminde yıkıldı. Yıkılan binada ortaya çıkan ve betonları arasında gözlenen midye kabukları riskin ne denli büyük olduğunu gözler önüne serdi.

  

İstanbul’da beklenen depremde en çok etkilenecek ilçeler arasında yer alan Büyükçekmece’de kentsel dönüşüm kapsamında yıkımlar hızla devam ederken, Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, teknik ekibiyle birlikte yıkım bölgesindeydi. Yıkımı yapılan binada kullanılan demir ve deniz kumundan yapılan beton şaşkınlık yarattı.

 

“TEPECİK MERKEZİN 1000’LİK İMAR PLANLARINI DA 4 AY İÇERİSİNDE GEÇİRDİK”

Konuya ilişkin bir açıklamaya yapan Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, “Tepecik Hürriyet Mahallesi ile Ulus Mahallesi’nin bulunduğu alandayız. Hürriyet ve Ulus Mahallesi bizim için çok önemli. Çünkü bu bölge Tepecik’in merkezi olarak biliniyor. Binaların ne zaman yapıldığı bilinmiyor. Büyük bir kısmı kaçak. Köy zamanında veya belde belediyesi zamanında yapılmıştır. Bize 2009 yılından itibaren bağlanmıştır. 2009’dan sonra Doğu kısmının imar planlarını çıkarttık. Çünkü ruhsatlıydı birçoğu. 2009’dan sonra bağlanan bu Tepecik bölgesinin merkez kısmı Hürriyet ve Ulus Mahallesi’nin merkez kısmı çok hassasiyet arz ediyordu ve bir türlü plan sorunu çözülemiyordu. 2009’dan beri uğraştık, çalıştık. Bir türlü çözemedik. Çünkü İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde meclis çoğunluğu Ak Parti’ye aitti. 2024 31 Mart’a kadar. 2024 31 Mart’tan sonra meclis çoğunluğu Ekrem Başkan’ımız ile birlikte çalışmaya başladı. Cumhuriyet Halk Partisi’ne geçti. Halk böyle takdir etti. Tepecik Merkezin imar planlarını da 1000’lik uygulamalı imar planlarını da 4 ay içerisinde Büyükşehir Meclisi’nden geçirdik. Onun öncesinde 5000’lik planları yine Büyükşehir Meclisi’nden geçirdik. Eşzamanlı çalıştık ve bitirdik. Önümüzdeki bu ay ve Ekim ayında Tepecik Merkezin 1/1000’lik planları Büyükşehir Belediye Meclisi’nden onaylanacak. Çünkü 5000’liğe uygun olarak yapıldığı için sadece formalite icabı oraya gidiyor.”

“HEM TEPECİK MERKEZ HEM DE KUMBURGAZ Sahilleri yerle bir olur.”

İmar planlarının onaylanmasının ardından Tepecik bölgesinden kentsel dönüşüm çalışmasının hız kazanacağını ve en az 7 bin yapının yıkılarak yenileneceğini kaydeden Başkan Akgün şöyle konuştu: “ Merkezde artık binalar yıkılmaya, vatandaşın canının, malının kurtarılması için yeni binalar yapılmaya başlanacak. Arkamızda görmüş olduğunuz binanın depreme dayanması mümkün mü? Demirleri görüyor musunuz? O demirlerin 3 kat kalınlığında olması lazım. Bu binada eğer şu anda 10 ton demir varsa yeni teknolojide bu binada 30 ton demir olacak.  30 ton varsa 60 ton olacak ama görüyoruz ki yıkılan binalarda donatı dediğimiz demir, beton son derece vasfı düşük ve teknik kurallardan uzak. 7.5 depremi beklemeye gerek yok. Eğer 5.5, 6 büyüklüğünde direkt bölgeyi ilgilendiren bir deprem olursa hem burası Tepecik merkez hem de Kumburgaz sahilleri yerle bir olur.”

“DEPREMDE ALTINDA KALIRSINIZ”

Yıkımı yapılan riskli binanın beton ve demir yapısını kameralara gösteren Başkan Akgün; “Betonun içindeki tamamıyla istiridye ve midye kabuğundan oluşan, denizden alınan kumla yapılmış son derece tehlikeli bir beton ve mukavemeti olması gerekenin 10’da 1’i çıkar veya çıkmaz. Tamamı görüyorsunuz istiridye kabuğu ve denizden alındığına dair her türlü bilgi, belge orada var. Bu ise hiçbir zaman inşaatta kullanılmayacak nervürsüz demir. Kullanılan en kalın demir 12’lik düz demir. Hiçbir şekilde inşaata mukavemet vermez. Verir, öyle verir. Depremde altında kalırsınız. Bu da genelde kullanılan 8’lik bir etre demiri. Bu da nervürsüz. Eğer deprem oluyor ve insanlar ölüyorsa sebebi zemin değil. Zemine göre, teknolojiye göre yapılmamış olan inşaatlardır. Türkiye’de bu kadar insanı kaybediyorsak sebebi kendi ellerimizle gelişigüzel, devletin denetiminden uzak yapılmış olan bu binalardan kaynaklanmaktadır” diye konuştu.