MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli grup toplantısında önümüzdeki seçimlerde Cumhurbaşkanı adayı olarak Sayın Erdoğan’ın ismini verdi.
Devlet bey grup toplantılarında yaptığı konuşmalarla ülke gündemi beliyorlar desek yeridir.
Ak Parti'nin zaten başka bir isim düşünecek değil.
Cumhur İttifakını oluşturan AK Parti ve MHP önümüzdeki seçim için adayları artık belli.
Önceki seçimlerde BBP ve Yeniden Refah Partisi de Erdoğan demişti.
En sonun da Sayın Oğan ikinci tur için yine Sayın Erdoğan demişti.
Bunların arasına DSP ve HÜDAPAR’ı da eklemek lazım.
Sonradan destek açıklaması yapanlar Devlet beyin çağrısına destek verirler mi?
Elbette bunun için henüz erken.
Peki ama nasıl olacak?
Sayın Erdoğan’ın görev süresi doluyor.
Bir kez daha aday olmasının karşısında bu sefer muhalefet değil Anayasa olacak.
Anayasa aşılmaz bir şey değil.
Seçim konunda yer alan bazı maddeler adaylık noktasında devreye girebilir.
O madde ise “seçimlerin yenilenmesi” maddesi olacaktır.
Bunun neticesi de erken seçimdir.
Ya Anayasa'yı değiştireceksiniz ya da seçimlerin yenilenmesi için mevcut başkanlığınızdan istifa edeceksiniz.
Hangisi tercih edilir bir de buna bakalım.
Anayasa değişikliği için meclis de bir yeter sayı…
Belki sonrasında halk oylaması gerekiyor.
Uzun ve riskli bir yol.
Zira rakamlar ittifaktan yana değil.
Mutlaka ittifak dışı oylara ihtiyaç var.
İkinci ve en kolay yol ise seçimlerin yenilenmesi maddesi olacaktır.
Bu çok daha kolay bir yöntem…
Her ne kadar “erken seçim yok” deseler de akla en yakın senaryo erken seçim maddesi gibi duruyor.
Ekonomik dar boğazdan geçen ülkemizde yapılacak erken seçim ise oldukça kritik bir eşik olarak erken seçimin önünde mabet gibi duruyor.
Yerel seçimlerde bunun etkisini görmüş muhalefet yerel seçimleri kazanmıştı.
Olası bir erken seçim için cumhur ittifakın avantajlı olduğu söylemek an itibarıyla oldukça zor.
* * *
TRUMP KAZANDI DÜNYA İSTİM ÜZERİNDE
Amerika seçimlerini Trump kazandı.
Ama ne kazandı…
Amerika seçimleri ile bizim Yozgat’ın yerel seçimlerini benzetesim geldi.
Kazanma donelerinin benzediği yerlerde var, ayrıştığı…
Konu bu değil zaten…
Konu Trump ne söyledi de kazandı.
Trump ne vadetti de seçimi kazandı.
Trump yol köprü yapacağım diye bu seçimi kazanmadı.
Seçim stratejisi iki saç ayak üzerine oturttu.
Birincisi ekonomi…
Diğeri göçmen durumu…
Bakınız burası da bizim genel seçilere benziyor.
İşte Trump bu iki durumun peşinden koşarak seçimi kazandı.
Mevcut ne yaptı.
“Siz anlamazsınız ekonomi iyi" dedi.
Şimdi bizim ülkemizin de öncelikle sorunları arasında yer alan bu iki maddeyi muhalefet kullanırsa Trump gibi sonuca ulaşabilir mi?
Elbette bizim sorunlarımız Amerika’nın sorunlarında daha fazla…
Lakin artık ülkemizin birincisi sorunu sınır güvenliği ile ekonomi arasında at başı ilerliyor.
Düşük ücretler…
Yamalı demokrasi…
Yaralı hukuk sistemi…
Valla saymakla bitmez.
Sırf bu iki konundan Amerika başkan değiştirdi.
Bizde değişir mi?
Seçmenin sandık zamanında ki psikolojisi önemli.
Kesin değişir kimse diyemez…
Kesin değişmez diye de kimse diyemez.
Zira biz özel bir ülkeyiz.
Kimseye benzemeyiz.
Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır derler ya.
Orda ki yoğurt Amerika da meyveli yoğurtlardan değil.
Yiğit de kürsüde kıvıran yiğitlerden değil…