İl Başkanı Yaşar, parti binasında düzenlediği basın toplantısında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik terör ve yolsuzluk suçlamalarına da değinerek bunun amacının İBB'ye kayyum atamak olduğunu iddia etti. Saraçhane'de toplanan 1 milyon 200 bin kişinin İmamoğlu'na sahip çıktığını hatırlatan Yaşar, iktidarın yerel seçimlerde yaşadığı hezimeti ve CHP'li belediyelere yönelik baskılarını eleştirdi. Kreşlerin kapatılmaya çalışıldığını, metrolara köpek pisliği konulduğunu, otobüslerin yakıldığını ve son olarak İmamoğlu'nun diplomasının iptal edildiğini hatırlatan Yaşar, tüm bu girişimlerin İmamoğlu'nu terörle ilişkilendirip siyasi yasak getirme çabası olduğunu öne sürdü.
Yozgat'ta yapılan Cumhurbaşkanı adayı önseçiminde Yozgatlıların büyük bir destekle İmamoğlu'na sahip çıktığını vurgulayan Yaşar, "İmamoğlu kendi kendine veya bir avuç insanın kararıyla değil 15 buçuk milyonun oyuyla aday gösterilmiştir" dedi. Anayasal protesto haklarını kullanan öğrencilerin gözaltına alınmasını ve cezaevine konulmasını da eleştiren Yaşar, seçilmiş milletvekili Can Atalay'ın Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarına rağmen hala cezaevinde olduğunu hatırlattı.
CHP'ye yönelik kayyum atama girişimlerine karşı CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in aldığı olağanüstü kurultay kararının partiyi daha da güçlendirdiğini belirten Yaşar, "CHP'yi karıştırmaya çalışanlara karşı kurultaydan sayın genel başkanımız ve parti meclisimiz daha da güçlenerek çıkmıştır. Tek yürek ve tek vücut olarak yolumuza devam edeceğiz" dedi.
İktidarın 23 yıldır ülkeyi yönetemeyip ekonomik buhrana sürüklediğini savunan Yaşar, CHP ve muhalefeti baskı ve tehditle yıldırmaya çalıştığını öne sürdü. Aydıncık ilçesinde çiftçilerin traktörleriyle yaptıkları eylemin engellenmesini ve çiftçilere hatalı park cezası kesilmesini de kınayan Yaşar, cezaların Genel Başkan Özgür Özel tarafından ödeneceğini de açıkladı.
Yozgat'ın AKP'ye en çok oy veren illerden biri olmasına rağmen milletvekili sayısının düştüğünü ve nüfusunun azaldığını belirten Yaşar, ilin kaderine terk edildiğini savundu.
BAHADIR MUHLİS GÖKGÜL