Deve misali.
Yozgat’ın terslikleri yok değil.
Bir taraf düzelse,
Diğer taraf bozuluyor.
Bozuyorlar.
Hem de elbirliği ile.
*
Aslında.
Kimseden fazla bir şey istenmiyor.
Kapasitesinin üzerinde.
Yükler verilmiyor.
Sadece ama sadece kendi işini yapacak.
Sorun üretmeyecek.
Mazerete girmeyecek.
Kendi işinin başında durup.
Engel çıkarmayacak.
Dün yaptığı ile bugün ters orantılı olmayacak.
*
Destekleyen Yozgatlı...
Köstekleyen de.
Sahiplenen Yozgatlı...
Yalnız bırakan da.
Kucaklayan Yozgatlı...
Taşlayan da.
Güce karşı duran Yozgatlı...
Güçten nemalananda.
*
İşleyen süreç içerisinde.
Yeni başlangıçlara yelken açıyoruz.
Dünün adımlarını yok edip.
Yeni adımlar atmanın çabasına giriyoruz.
Yozgat'a dem vurup.
Yok ettiğimiz Yozgat'a bakamıyoruz
bile...
*
Karar mekanizmalarını 'kişisel' görüp.
Menfaat/çıkar üzerinden yürütüyoruz.
İyi mi?
*
Geciken yatırımların.
Aksayan işlerin faturası hep vatandaşa çıkıyor.
İyi mi?
*
Yozgat, bürokrasi için tatil merkezi.
Karışanı yok.
Ne yapıyorsun diyeni yok.
Ne haldeyiz diye soranı yok.
Eee, böyle sisteme can kurban.
Bir de ‘abiler’, ‘usta’lar kapı gibi durdu mu?
İşlem tamam.
*
Sizi bilmem ama.
Gerçekten halimiz içaçıcı değil.
Bir tarafta hedef konurken.
Diğer tarafta hedefi yok ediyorlar.
*
Meselenin temeli iş bilmezlikten geliyor.
Siyasi anlayış iş bilmeyenlere, iş verip, işlettiğinden.
Yozgat’ı da ilmik ilmik işliyorlar.
İnanın öyle.
*
Yıllardır kanayan yaradır bu.
Bir başlangıç diye yola çıkılırken.
Sil baştan deniyor.
Dün böyledi.
Bugün de.
Yarın da farklı olmayacak.
Belli.
*
Yozgat adına yapılan paylaşımların.
Sosyo-ekonomik gelişime.
Ufuksal kalkınmaya.
Umutkar bakışa.
Yansıması var mıdır?
Bunu anlamak lazım.
*
Birileri Yozgat'ı gözetlerken.
Birileri de Yozgat’ı idare ediyor.
Vay halimize...
*
Anlatabildim mi?