Zatürrenin küresel ölçekte ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu dile getiren Şahin, hastalığın her yaştan bireyi etkileyebileceğini ancak özellikle beş yaş altındaki çocuklar ve ileri yaşlardaki yetişkinler için önemli bir hastalık ve ölüm nedeni olduğunu kaydetti. Şahin, toplumda gelişen pnömonilerin (TGP), tüm dünyada hastane başvurularının, sağlık harcamalarının ve iş-okul devamsızlıklarının büyük bir kısmına yol açtığını belirtti.
Zatürrenin bakteri, virüs ve mantar gibi mikroorganizmalarla akciğerlerdeki hava keseciklerinin iltihaplanması sonucu ortaya çıktığını belirten Şahin, hastalığın toplum, hastane ve yoğun bakımla ilişkili şekillerde görülebileceğini ifade etti. Şahin, toplum kökenli pnömoninin tüm dünyada hastaneye başvuruların, tedavi giderlerinin ve enfeksiyon kaynaklı ölümlerin en sık nedenlerinden biri olduğunu aktaran Şahin, Özellikle çocuklar, 65 yaş üstü yaşlılar, kronik hastalığı olan bireyler ve sigara kullanıcılarının risk grubunda yer aldığını bildirdi.
Şahin, zatürrenin en yaygın belirtilerinin ateş, öksürük, balgam çıkarma ve göğüs ağrısı olduğunu belirtti. Şahin, hastalığın ilerlemesi durumunda ciddi nefes darlığı ve deri ile mukozalarda mavi renk değişiminin (siyanoz) görülebileceğini kaydetti.
Ateş, öksürük, üşüme, titreme ve balgam çıkarma gibi belirtilerle gelen hastalarda fizik muayene, laboratuvar testleri ve akciğer görüntülemelerinin değerlendirilmesi ile tanı konulabildiğini dile getiren Şahin, ağır vakalarda kan testleri, bilgisayarlı tomografi ve balgam testleri gibi ileri incelemelerin gerekli olabileceğini vurguladı. Zatürrenin tedavisi için hastalığın şiddetinin skorlama sistemleri ile değerlendirildiğini belirten Şahin, bu sistemlerin uygun antibiyotik tedavisinin seçimi, tedavi yeri ve süresinin belirlenmesinde yarar sağladığını aktardı. Şahin, Bakteri kaynaklı zatürrede antibiyotik tedavisinin büyük önem taşıdığını, virüs kaynaklı vakalarda ise antiviral tedavilerin uygulanabildiğini bildirdi.
Toplum kaynaklı zatürrenin en yaygın nedeni ve özellikle kış aylarında artış gösterdiğine değinen Şahin açıklamasında şunları kaydetti:
“Grip (İnfluenza) aşısının öncelikli olarak yapılması gereken kişiler risk gruplarında olanlar, yakın temaslıları ve sağlık çalışanlarıdır. Gebeler, 6-59 ay arası çocuklar ile 50 yaş üstü yetişkinler, kronik hastalığı olanlar (Astım dahil kronik akciğer hastalığı, diyabet, metabolik hastalıklar, kalp hastalığı, kronik karaciğer, kronik böbrek hastalığı, nörolojik hastalıklar), bağışıklığı baskılanmış hastalar, 6 ay-18 yaş arasında olup uzun süreli aspirin tedavisi kullananlar ve obez kişiler (yetişkinde: Vücut kitle indeksi ≥40 olanlar) grip aşısı olmalıdır. Sağlık çalışanlarına, komplikasyon riski yüksek olanlarla aynı evde yaşayanlara veya bakım verenlere de aşı yapılması önerilmektedir. Aşıya/aşı içeriğindeki maddelere karşı daha önce ciddi alerjisi gelişmiş olanlara grip aşısı yapılmamalıdır. Aşının erişkinlerde görülen en sık yan etkisi enjeksiyon yerinde ağrı ve hassasiyet olup bu yan etkiler bir iki gün içinde kaybolmaktadır. Ülkemizde uygulanan grip aşılarının inaktif (cansız) virus aşıları olması nedeniyle aşıya bağlı grip gelişmesi mümkün değildir.”
SALİH AKGÜL
Kış aylarında sık görülüyor
Yozgat İl Sağlık Müdürü Fatih Şahin, zatürrenin (pnömoni), çocuklar ve yetişkinler arasında dünya çapında en çok ölüme yol açan enfeksiyon hastalıklarından biri olduğunu söyledi. Yozgat İl Sağlık Müdürü Fatih Şahin, Dünya Zatürre Günü dolayısıyla açıklama yaptı.
Yorumlar