Eğitim

'Ocak ayında refah payı konuşulsun'

Memur-Sen Yozgat İl Temsilcisi  ve Eğitim Bir-Sen Yozgat Şube Başkanı Kenan Şerefli, kamu çalışanları ve emekliler için Ocak ayında enflasyon farkı yerine refah payı verilmesini talep etti.

Abone Ol

Eğitim Bir-Sen Yozgat Şube Başkanı Kenan Şerefli, memur maaşlarına ek zam ve diğer ekonomik iyileştirmelerin de gündeme alınması gerektiğini vurguladı.
Şerefli, Ocak ayında memurların ve emeklilerin gelir kaybının telafi edilmesi için önemli taleplerini aktardı. “Ocak’ta refah payı olsun, enflasyon değil refah konuşulsun” diyerek kamu çalışanlarının ekonomik beklentilerini kamuoyuyla paylaştı.
2025 yılı Ocak ayı itibarıyla refah payının verilmesi gerektiğini kaydeden Şerefli, “2025 bütçesi bu hafta tamamlanacak. Kamu görevlilerinin ve emeklilerin beklentilerini de karşılayacak hükümlerin yer alması durumunda bütçe kanunu, gelir dağılımında adaletin sağlanabileceği asli düzenleme olacaktır. Bu bağlamda Memur-Sen olarak, kamu işvereninden beklentilerimizi ifade etmek istiyoruz: OVP’de 2025 için yüzde 17,5 olan enflasyon beklentisinin gerçekçi olmadığı, ücretlerin yüzde 13, giderlerin ise yeniden değerleme oranı olan yüzde 43,93 artacağı gerçeğinden hareketle, az önce ifade ettiğimiz 22 puanlık kaybımız telafi edilmeli, memur maaşlarına 2025 yılı için toplu sözleşme teklifimiz olan yüzde 15 oranında ek zam Ocak ayında uygulanmalıdır” dedi. 
Az kazanandan az, 
çok kazanandan çok vergi 
alınmalıdır
Şerefli, ücret artışlarının enflasyonu artırdığı anlayışıyla ücretlerin baskılanmasından vazgeçilmesi ve enflasyonun maliyetinin sabit gelirlilerin sırtına yüklenmemesi gerektiğinin altını çizerek, “Kamu görevlileri OVP’de hedeflenen yüzde 4 büyüme oranı nispetinde büyümeden, taban aylığına yansıyacak şekilde refah payı almalı, böylece gelir dağılımında adalet sağlanmalıdır. Kamu işvereni maaş artışlarında elini sıkı tutarken kamu alacakları için yüzde 43,93 gibi bol keseden artışlar yapmaktan vazgeçmeli, geçim derdindeki milleti rahatlatmalıdır. Yapılacak maaş zammından daha fazlasının vergi olarak ödeneceği matrah ve tarife sisteminden vazgeçilmeli, ‘az kazanandan az, çok kazanandan çok’ verginin alındığı, gelir vergisinin yüzde 15’e sabitlendiği adil bir vergi sistemi tesis edilerek çalışanlar yüksek vergi yükünden kurtarılmalıdır” şeklinde konuştu. 
 Kamu görevlilerinin 
maaşları yoksulluk sınırının 
altına demirledi 
Şerefli, mali külfet oluşturmayan aynı zamanda sosyal maliyeti önleyecek nitelikteki taleplerinin yerine getirilmesinin tam zamanı olduğuna dikkat çekerek, sözlerini şöyle tamamladı: 
“Hakem kurulu kararı ve cumhurbaşkanımızın taahhüdü yerine getirilmeli, 1. dereceye 3600 ek gösterge hayata geçirilmelidir. Emeklilere verilen bayram ikramiyesi kamu görevlilerine de verilmelidir. Yardımcı hizmetler sınıfı kaldırılmalı, personeli genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmelidir. Kamu personel sistemi gözden geçirilmeli, 4688 sayılı Kanun adil ve yetkin bir toplu pazarlığa imkân verecek şekilde revize edilmelidir. ‘Emekliler Yılını’, ‘Emeklilerin ve Emekçilerin Yılıydı’ diye hatırlamak için seyyanen ödeme 5434’e göre emekli olanlara yansıtılmalı, 5510’a göre çalışanların da primine dâhil edilmeli, emeklilerin alım gücünü yükseltecek ek tedbirler alınmalıdır. Ülkenin mali gerçeklerinden kaçan kamu işvereni ve hakem kurulu yüzünden kamu görevlilerinin maaşları yoksulluk sınırının epeyce altına demirlemiş durumdadır.”              SALİH AKGÜL