Ağzı olan konuşuyor derler ya...
Bilen de...
Bilmeyen de konuşuyor.
Ahkam kesiyor.
Yön belirliyor.
İyi mi?
*
'Hak' deyip.
Konuşmak ayrı bir şey...
Doğruyu 'hiç' edip.
Yanlışa gitmek ayrı.
Yozgat'ın da çözemediği nokta.
*
Kimi zaman zorlandı.
Kimi zaman hırpalandı.
Kimi zaman horlandı.
Kimi zaman alkışlandı.
Kimi zaman tepki geçti.
*
Sonuç.
Başladığımız yerdeyiz.
Lakin.
Elimiz boş olsada.
Dolu olduğunu görmek lazım.
Elimizdekilerini de doğru kullanıp.
Hem hesap sormalıyız.
Hem istediklerimizi sıralıyıp, almalıyız.
Analiz edin.
*
Sosyal medya üzerinden atış yapılıyor.
Siyasilere.
Bürokratlara.
STKlara.
Hatta basına.
Kulaktan duyma.
Kişisel sorunları olanlar bile.
‘Ortam’dan istifade deyip.
Basını toplumun önüne koymaya çalışıyor.
Dönüp gazeteler baksa.
Açıp siteleri incelese.
Hatta kullandığı sosyal medyayı takip etse.
Geleceği yol bellidir.
Gideceği adres ortadadır.
Fakat.
Dolduruşa geldiğinden.
Sallamayı tercih ediyor.
Olsun.
*
Meseleyi iyi analiz edip.
Sonuca ulaşmak lazım.
Neyi, ne şekilde istediğimize bakıp.
Hareket noktamızı belirlememiz lazım.
*
Neyse.
İlk adım atıldı.
Sesler verildi/veriliyor.
*
Siyasileri hedef noktasına getirip.
Kamuoyunan önüne atmak yerine.
Davet edip.
Demokratik hakkı kullanıp.
Ne yaptıklarını?
Ne ile uğraştıklarını?
Yozgat adına neyi hesaplarını?
Sormak lazım.
Yarın, bir gün hepsi gelecek.
Bugün olduğu gibi aradan seçilecek temsilciler.
Sözcüler.
Kuru gürültü yerine.
Yozgat için hesap sormayı yeğlesinler.
Yoksa.
Çıkıp birileri tarafından başlatılan karalama.
Kamuoyu önünde ağır ithamlara girilirse.
Bir sonuç elde edilemez.
Sakın ha...
Böyle bir yolda doğru değildir.
*
Yılların verdiği yanlışlardan ders alıp.
Doğruyu bulma adına çalışma yapılmalıdır.
Yozgat’ın geleceği şimdiden tesis edilmelidir.
Anlatabildim mi?