SORGU...

SORGU...
Abone Ol

Farkında mısınız?
Kimse mutlu değil.
Bir dokun, bin ah işit.
Her yerde şikayet.
Her yerde serzeniş.
Kimi tükendiğinden.
Kimi ezildiğinden.
Kimi yok olmaya gittiğinden dem vuruyor.
Genel kanı bu şekilde.
İyi bir şey söyleyen duymadım.
Güzellikleri anlatanı görmedim.
İstisna hariç.
Garip.
*
Dün, memnuniyet anketlerini kapatanlar.
Bugün şikayet ediyor.
İyi mi?
*
Anket, manket hikaye.
Mevzuyu iyi anlamak lazım.
Meseleyi görmek gerek.
Nasıl?
*
Yapılan anketlerde kimileri başarılı çıkıyor?
Doğru mu?
Doğru.
Mesele başarılı çıkmak değil.
Mesele yarına neler yapıldığıdır?
Genelde memnuniyetsizlik ortada.
*
İki sonucu da ortaya çıkaran halkın kendisi...
O zaman.
Mesele halkın ta kendisinde.
*
Yola anket ile çıktık ya.
Bir anket yapalım.
Yozgat’ı kendisine soralım.
Paydaşların neden ayrıştığını?
Yan yana gelip, neden çözüm üretmediğini?
Kutuplaşmanın sebeplerini?
Siyaseti neden alet ettiklerini?
Soralım.
*
Ne dersiniz?
Sonucu tahmin etmek.
Gelinen noktayı görmek zor olmasa gerek.
Yani.
Toplumu yönetenlerle başlayan sorun.
Halkın en alt kademesine kadar iniyor.
Böyle bir yapıda.
Böyle bir sistem içerisinde.
Yozgat’ın doğru yolda hareket etmesibeklenebilir mi?
Zor.
İşte.
Çözümlenmesi gereken mevzu burası.
*
Tepkiler artıyor.
Sorun çözmek yerine.
Sorunun merkezi oluşuyor.
*
Desteklerken.
Sahip çıkarken.
Genel bakışta sorun daha da büyüyecektir.
*
Demem o ki.
Halkın kendisi, öncelikle kendini sorgulaması gerekiyor.
Gerçekte şikayet ettiklerini.
Anketlerde başarılı gösterdiklerini.
Çalışmalarını iyi görüp.
Sahip çıktıklarını gözden geçirecek.
*
Bugün, destek verildiğini görenin bildiğini okuması da normaldir.
En doğal hakkıdır.
Kafasındakini gerçekleştirmekte boynunun borcudur...
*
Sorgu...
Anlatabildim mi?