TASARRUF...

Abone Ol

93'te mesleğe başladım...
O gün öyleydi.
Bugün de...
Yani...
İlk değil, son da olmayacak.
Şekli değişik.
İçeriği aynı.
Genelgeler...
Yönetmelikler.
Kanunlar.
Yasalar...
Tek tek çıkarılacak.
Sonuç beklenecek.
*
90'lı yıllar nasıl geçirildi ise.
Bu yıllarda farklı olmayacak.
Yaşanmışlar.
Yaşatılmışlıklar var.
*
Çok şeyler söylendi.
Çok şeyler yazıldı.
Çok tedbirler uygulandı.
Tasarrufa dem vuruldu.
İsraf'tan bahsedildi.
Söylem ortaya kondu.
Eylem bir noktaya kadar gidildi.
*
Tasarruf tedbirlerine bakıldığında.
Şeklen yıllar öncekiyle aynı.
İçerik bildiğiniz gibi...
Uygulama.
Bekleyin, görün...
*
Kamu araçlarına.
Kiralık araçlara dem vurulması dikkat çekti...
Hatırlıyorum da...
Ambulans ile kıymalı servisi yapıldığı dönemleri de gördük.
Hatta sedyeye dizilirdi...
Sirenler çala çala götürülürdü...
*
Kamu araçları semt pazarlarını gezerdi...
Alışveriş poşetleri bagajlara doldurulur...
Evlere kadar götürülürdü.
Adrese teslimdi.
*
Kamu araçları 'piknik'ler için bire birdi...
Hafta sonu oldu mu?
Ailecek 'kamu' araçlarıyla dağ, bağır gezilirdi...
*
Tasarruf tedbirlerinin 'ana' noktası 'araç'lar...
İnsanın kafasına takılıyor.
'Araç'ların 'hor' kullanımının önüne nasıl geçilecek?
'Baba malı' gibi kullanımı nasıl kısıtlanacak?
Kimse, detay vermeye kalkmasın.
Kimse, araçlar üzerinden 'tasarruf' uygulamasını savunmasın.
Kimse, 'devlet' anlayışıyla aradan sıyrılmasın...
Tasarruf önce zihniyette başlar.
*
Yalnız...
Bir husus önemli...
Tasarrufun önüne geçilecekse.
İsraf son bulacaksa...
Çıkacak/çıkarılacak genelye.
Yönetmelik.
Kanun, yasa...
Ne ise işte canım...
'Yozgat dahil' cümlesi mutlaka eklensin.
*
Malum...
Bizim bürokrasi 'işine' geldiği gibi hareket ettiğinden.
Bürokratik anlayışı hakim kıldığından.
'Yozgat' yazmıyor kılıfına sarılmasın.
Anlatabildim mi?