TEK SES…

Abone Ol

Yozgat’ta alışkanlık haline mi geldi, ne?
İnsanlar kendi işi dışında, her şeyi yapması dikkat çekiyor.
Hayret…
Bir anlamda.
‘Abi ben işi her işi yaparım’ anlayışı gibi.
İyi de.
Her işi yapmak.
Yalakalık değil ki.
Yamanmak.
Ranta dönüştürmek.
Ek işe çevirmek değil ki.
Anlayabilmek.
Anlatabilmek önemli.
Yanlışa, doğru yaklaşmak.
Doğru, yanlışa çevirmeye kalkmak.
Bizce, farklı algılanıyor.
Bilin…

Konuşması gerekenlerin susup.
Başkalarının açıklama yapmaya kalkması...
Kendisine vazife seçmesi...
Etik olarak doğru bulmuyorum.
Mantıklı gelmiyor.
*
Ama, oluyor işte.
Çok görmüyoruz.
Alıştık.

Kendi işi dışında.
Başkalarının savunmasına geçenler.
Acaba kendilerini nasıl savunacak.
Toplum menfaatini nasıl koruyacak.
Kendi itibarını.
Kendi öz benliğini.
Nasıl anlatacak?
Kendi iradesi kaybolurken.
Yaşayacağı ezikliği nasıl kapatacak.

Mevzu kişisel.
İnsanların.
Menfaat ve çıkar uğruna yaptıkları girişim.
Bir anlamda GİRİŞİMCİ RUHUNU yansıtıyorlar.
Bizim meselemiz.
Toplum.
Toplum içinde bulunduğu kent.
Ötesi bizi ilgilendirmez.
Bu yüzden.
Topluma.
Kente zarar verir noktaya geliyor ise.
Tartışılması.
Birkaç kelam edilmesi kanısındayım.
*
Yozgat’ta sorunlara ilişken tek ses çıkmaz…
Çok seslilik iyi dense de.
Çok seslilik bizde.
Yalakalıktan.
Yamanmaktan.
Gruba dahil olmaktan.
Tarafını belirlemekten.
Öteye gitmiyor.
Yani.
Kendisinin değil de.
Başkasının dediğini benimseyen kişiler.
Toplum içerisinde kendisini kabul ettirme çabasında olduğundan.
Gerçek sorunlara da eğilmek güç oluyor.
Temel sorunlarımızın başında da bu geliyor.
Herkes, her işi yaparken.
Kendi işini bırakıyor.
*
Silip atmak.
Yok saymak gibi anlayışa sahip değiliz.
İçimizdeki deyip.
Benimserken.
Kendimize zarar verdiğimizin de farkındayız.
Ne yapalım?
Bekleyeceğiz.
Yozgat için tek sese ulaşmak adına.
Bunları da kabulleneceğiz.
Başka çaremiz yok.
Anlatabildim mi?