YEREL..

Herkes kendi evinin önünü temizlesin.
Lafa buradan girelim.
Ya da herkes bildiği işi yapsın.
Bu daha iyi sanki.
‘Cuk’ diye oturacak.
Yozgat’ı anlatacak budur bence.
Herkes, herşeyi biliyor.
Kimse bir şey yapmıyor.
İyi mi?
*
Kurumlar arası kopukluk.
İletişimsizlik.
Ortak akıl buluşması.
Toplumsal çalışma planlaması.
Kentin sorunlarını çözme projesi.
Pek masaya konmaz.
Kimsenin de umurunda olmaz.
Kişisel planlama.
Kurumsal bakış.
Toplumsal açılımı engeller.
Altta kalanın canı çıksın gibi bir şey.
Anlayın.
*
Yozgat’a hizmetler.
Yatırımlar geliyor.
Ekonomiye.
Ticarete.
Sağlığa.
Tarıma.
Spora.
Eğitime aktarımlar yapılıyor.
Lakin.
Yerel bazda ‘doğru’ planlama olmadığından.
Kimin, neyi başaracağına bakılmadan.
Sistemsel bir işleyiş içerisinde.
Siyasal bağlantı ile.
Adamına göre makam hazırlandığından.
Yapılanlar belli bir noktadan sonra kitleniyor.
Sorunlar başlıyor.
Çağ atlamakla.
Mevcut halini görmek.
Farklılaştırılıyor.
*
Yozgat’ın temel sorunlarının başında.
Zihniyet ve bakış geliyor.
Bugün yaşanan sorunlar.
Yarın çözüme kavuşacak mı?
*
Bozok Üniversitesi Hastanesi'ne yönelik şikayetler.
Tepkiler.
Tartışmalar 'ayyuka'ya çıktı.
Ötesi 'iş huzur' konusunda.
İleriye dönük 'iş barış' mevzusunda.
Sıkıntılar öne çıkarıldı.
*
Rektör Karadağ, çıktı açıklama yaptı.
Kendilerinden kaynaklanmadığını.
Hocaları tutmakta zorluk çektiklerine dem vurdu.
*
Hatırlarsanız.
Kale Direği mevzusu vardı.
Şehrin takımını, stada almayan zihniyet.
Kendince mazeret üretip.
Kale direğini ortaya koymuştu.
*
Benzer bir durum ortaya çıkıyor.
Rektör Karadağ, görev süresinin sonlarına gelmiş.
Halen 'mazeret' üretme gayretinde.
*
Memleketin sorunudur bu.
Yandaşçılık.
Yalakalık.
Sistemli bir şekilde işletilmeye devam edecek mi?
*
Gerçekler gizli kalmaz.
Birbirinden ayrıştırılan.
İletişimleri kopartılan kamusal planlamaya dikkat edilmeli.
Meselemiz budur.
Anlatabildim mi?