UMUT...

Abone Ol

Yıllardır ektiğimiz umut tohumları yeşermeyince, beklemekle yetiniyoruz. 
Ha çıktı. 
Ha çıkacak. 
Umut yani. 
Ekonomiye. 
Sağlığa. 
Eğitime. 
Turizme. 
Spora. 
Kültüre. 
Tarıma. 
Ticarete. 
Her şeye umut. 
*
Ektiğimizi biçiyoruz aslında. 
*
Şöyle arkamıza yaslanıp. 
Ellerimizi kafamızın arkasına koyup. 
Keyiflendiğimizi hatırlamıyorum. 
Hayal, meyal. 
Tek, tük yani. 
Aradan kaç yıl geçti, bilinmez. 
Ama, bilinen bir şeylerin değişmesi gerektiğidir. 
Umut bizimkisi. 
*
Yozgat böyle gitmeyecektir. 
Siyasal. 
Bürokratik. 
Değişime başlayıp. 
Sivil toplum örgütlerine ulaşacaktır. 
Meselenin kavramı Yozgat’a odaklandığından. 
‘Umut’ çevresinde, bir hareketlilik olacaktır. 
Bayrama girerken yenilenen umut tohumları.
Bayram sonrasında yeşerecektir. 
Düğmeye basıldığından. 
Yakın gelecekte. 
Yozgat’ın önü açılacaktır. 
İyi mi? 
*
Yozgat’ın ilerlemesi. 
Yozgat’ın kalkınması. 
Yozgat’ın gelişmesi. 
Bütünlük içerisinde. 
Ayrıştırma yapmadan. 
Birbirlerini tamamlayan unsurları koparmadan. 
Yol alındığında. 
Bir şeylerin olacağını kestirmek zor değil. 
Bugün ki görüntü de budur. 
*
Ahşap çavuş ilişkisine dayanan. 
Koltuğa yapışıp. 
Makama sarılan zihniyet. 
Değişimle birlikte ‘verdikleri zararı’ net bir şekilde görecektir. 
Hiç bir şey yapmayanla. 
Kendi yanlışlarıyla iş yapmaya kalkanlar. 
Yozgat’ın vebalini. 
Üzerlerinden atamayacaklar. 
Peşlerinden gelecek. 
Sırtlarına konacak. 
Görün. 
*
Yozgat’ın geleceğini kurtarmak. 
Bürokrasiye atılacak elle olacaktır. 
Yıllardır kanayan yara olan. 
Devletin sırtına kambur gibi binen. 
Milletin bedduasını alan bürokrasi. 
Gelecek planlamasının önemli bir ayağını oluşturuyor. 
Yani. 
Bürokrasi değişime uğramadıkça. 
Yıllar önce ekilen umut tohumları yeşermeyecektir. 
*
Anlatabildim mi?