Yanlışlardan doğru çıkarma çabası.
Mevcut doğruları da 'hiç' ediyor.
Yaşama adına.
Yaşanmışlarda 'yok' sayılıyor.
İyi mi?
*
Kişisel ikbal.
Kişisel çıkar.
Kişisel menfaat.
Kişisel bakış açısından...
Kriz ve kaosdan beslenen yapı oluşturuldu...
Siyasal değişimler.
Bürokratik erozyonları getirdi.
Güven ortamının kaybolduğu gibi..
Saygı denen kavram da yok edildi.
*
Biz yazmaktan.
Biz söylemekten.
Biz...
Yorulmadık/yorulmayacağız...
Sanırım sonu da gelmeyecek.
*
Yozgat öyle boş şehir değil ha.
Sadece işlenmemiş maden.
Yıl olmuş 2024.
Hala işlenecek..
İyi mi?
*
Yozgat uçuyor.
Yozgat kaçıyor.
Hatta.
Bölünmüş yolları var.
Hızlı tren çalışıyor.
Uzaklar yakın edildi.
Havaalanı yapılıyor.
Uçakları gelecek.
Eee, ne eksik?
Deniz...
Kuzey’den güneye açarsın bir kanal.
Alın size deniz.
Aradeniz..
‘Cuk’ diye oturdu.
*
Neyse.
Bizim meselemiz kendimizle.
İçimizdeki İrlandalılarla.
*
Birlik, beraberlikten rahatsız kesim var...
İnsanların bir araya gelmesine gocunanlar var.
'Ben' merkezli anlayışı hakim kılmak isteyenler var...
Atılan samimi adımlara içerleyen var...
Atılan adımları engellemek isteyenler var...
Var oğlu var...
*
Yozgat'ın bölünmüşlüğü...
Yozgat'ın geleceğini engelliyor.
*
Bir şehir var...
*
Yozgat’ın sosyo-ekonomik gelişimi.
Yozgat’ın kendi içinde başlamalı.
İçerden, dışarıya bakarsanız.
Açılımın sağlayamazsanız.
Bugün yapılanların.
Dünkünden farkı kalmaz.
*
Siyasal bakışla...
Fikirlere karşıyız.
Eleştirileri.
Şikayetleri.
Yanlışları söylerken bile...
Siyasal yansıma ön çıkıyor/çıkarılıyor.
Kamuda dağınıklık...
Kamuda ayrışma.
Almış başını gidiyor.
*
Nereye baksanız...
Bir çizgi üzerinde.
Herkes belirlenen alan içerisinde.
Ayrışmanın.
Kutuplaşmanın tam göbeğinde.
*
Bir şehir...
Anlatabildim mi?