Bir insanın önce kendisine saygısı olacak...
Kendisine saygısı olmayanın, topluma da saygısı olmaz...
Lafa böyle girelim.
*
Hayırlı işler.
*
Dünyayı kendi etrafından çevirenler.
Kibir.
Ego.
Menfaat.
Çıkar.
Nefis.
Kompleks.
'Ben' merkezinde boğulmaya mahkum.
*
Son dönemlerde bunlar türedi.
İşi bilmeyip.
Her işi yapmaya kalkanlar.
Eline yüzüne bulaştıranlar.
Yakalakalıkla.
Menfaatle.
Çıkarla.
İşgüzarlıkla.
Karalama ile.
Yer edinenler.
Öne geçmiş.
Toplumsallığı dalıyor.
Yozgat’ı sorsanız bilmezler.
Ne yaptığını sorsanız.
Kem küme edecek.
Memlekete dair.
Düşüncelerini öğrenmek isterseniz.
Boş...
*
Yıllar geçse hiç bir şey unutulmuyor.
Söylenenler ile yapılanlar.
Birbirine uyuşmadığından.
Yozgat’ın talihsizliği aynı kalıyor.
Söyleyen ile yapanın/yapacak olanın.
Öne çıkma çabaları.
Yapısal olarak, Yozgat’ın önüne dikiliyor.
*
Menfaat.
Çıkar.
Bencillik.
‘Ben’ merkezli yaklaşım.
Yozgat’ın yarınını etkiliyor.
Kırılgan yapıyı doğuruyor.
Kaynaşmayı kısıtlıyor.
*
Mesele...
Toplumsal meselelerin.
Kişisel bakış üzerinden planlanması.
'Bizim' deyip ayrıştırnmanın oluşturulması...
Dahası.
Hiç bir şey bilmeyip.
Makamsal davranıp.
Kendi etrafında dünya oluşturanların varlığı...
Derin ama etkileyici...
*
Bukalemun dedik ya...
Renkten renge girip...
Kendini inkar edenlerin.
Topluma yön vermeleri.
Meseledir.
Mevzudur.
Yozgat'ın yarasıdır.
*
Her meseleye girip.
Hiç bir şey bilmeyenlerin.
Öne çıkması çabası.
Dağılmanın kendisidir.
*
Neyse.
Lafı çok uzattık.
Meseleyi anladınız.
Kişisel beklentilerden.
Toplumsal çözüm bulamazsınız.
Anlatabildim mi?