Yozgat’ta Ramazan ayı ile birlikte fırınlarda hem tatlı bir telaş yaşanıyor hem de yoğunluk dikkat çekiyor.
Ramazan ayında tepsi yemeklerinden birçok lezzet, fırınlarda pişirildikten sonra sofralara ulaşıyor. Manevi ikliminin yanı sıra eşsiz yemekleri ve zengin mutfağıyla ramazan ayının dolu dolu yaşandığı Yozgat’ta, iftar sofralarını süsleyen yemeklerde fırınlarda pişiyor.
Sürmeli Pide Fırınının çalışanları, Ramazan ayı nedeniyle yazın sıcağına aldırış etmeden yoğun şekilde çalışıyor. Fırın çalışanları iftar için hem ekmek yapıyor hem vatandaşların yemeğini fırına atıyor. Fırında ayrıca yemeğe özel ekmek de yapılıyor. Ramazan ayında yoğun şekilde çalıştıklarını dile getiren Kenan Kartal, özellikle iftar saatlerinde fırında yemeği izdihamı yaşandığı belirtti.
ÖZEN GÖSTERİYORUZ
Bir yandan nemli hava diğer yandan 300 dereceyi bulan fırının sıcaklığının karşısında çalışan Kenan Kartal, “İftar saati geldiğinde, herkes iftar için aynı saate yemeğini istiyor. Biz de elimizden geldiği kadarıyla, kimsenin kalbini kırmadan yetiştirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
Ramazan ayı dolayısıyla vatandaşların aceleci olduklarına değinen Kartal rahmet ayının sabırla geçirdiklerini aktardı.
Şikayeti olan vatandaşların gelip ilettiklerini, aynı zamanda kendilerinin de ona göre yemek yaptıklarını dile getiren Kartal şöyle konuştu:
“Vatandaşlarımızı memnun etmeye gayret gösteriyoruz. Şikayeti olanlar zaten gelip söylüyorlar. Biz de ona göre dikkat ediyoruz. Güveç ve tepsi yemeği de çok oluyor. Çünkü burası meşhur olduğu için halkımızın tepsisi olsun, güveci olsun hepsini yapıyoruz.”
YEMEĞE ÖZEL EKMEK 
Yemeğe özel çeşitli ekmekler yaptıklarını ifade eden fırın ustası MustafaErgin ise şunları dile getirdi:
“Vatandaşlarımızın talebine göre ekmek çıkarıyoruz. Kimisi sade istiyor, kimisi yumurtalı ve bol susamlı istiyor.. Ramazan pidesi yapıyoruz. Bu ekmeği güzel gösteren üzerindeki çörek otudur. Her Ramazan yani on iki ayın bir ayı böyle oluyoruz. İşler Allah’a çok şükür, fark eden bir şey yok. Çünkü sahur işini de yapıyoruz, artı iftar içinde buradayız.”
                   SALİH AKGÜL