Yozgat, yıllardır yürütülüyor.
Yapısal bağlantıyla.
Sistemsel işliyor.
Koşmaya mecali yok aslında.
Yine de.
Bir umuttur.
Beklenti de.
Ama, gönül işi.
İçe bağlı.
İstekle alakalı bir durum...
Sonuç...
*
Yozgat'ın kangren yarası...
Kapanmaz hale gelmiş...
Güne dair ilerleme ile yol alınıyor.
Siyasal.
Bürokratik.
Geniş yelpaze içerisinde.
Kimse, bir şey bilmiyor.
Ama herkes, her şeyi biliyor.
*
Bugün.
Yozgat'ın il bakışıyla.
Sorgulaması yapılıyor.
Yatırım.
Hizmet.
Kalkınma.
Adına ne derseniz, deyin.
Söylem ile eylemin farklılığı.
Toplumsal uçurumu getiriyor.
*
İşine geldiği gibi hareket noktasında.
Herkes ile iyi geçinmelisin.
Bir tarafa, taraf olmamalısın.
Bir yerde makam sahibi isen mesafeleri koruyup.
İşine bakacaksın.
Etliğe, sütlüğe.
Gelene, gidene...
Olana, bitene.
Karışmayacaksın.
Mesai mantığıyla.
Talimatlar doğrultusunda hareket edeceksin.
Sistem içerisinde kalıp.
Sistem sorgulaması yapmayacaksın.
Bugünün...
Hatta yarına dair planları uygulamaya geçeceksin.
Yoksa...
İnsanı çabuk harcarlar...
*
Küçük işlerle meşgul olup.
Büyük işleri kenara bırakan.
Rant kapısını aralayıp.
Yeni rant kapıları bulmaya çalışmak.
Siyasi sistemin.
Bürokratik yaklaşımın önceliği haline getirildi.
*
Makamda oturarak.
Geleceği düşünmek yerine.
Bugünü hesap ederek.
Yapılanları ‘yeterli’ gören bürokrasi.
Siyasal yapının işine geliyor.
*
Dedim ya...
Söylem ile eylem...
*
Yozgat’ın oturduğu yerden yönetip.
Kendisinden bihaberler olanlar.
Yozgat’ı buraya kadar getirdiğinden.
Yürümek ile koşmak arasındaki fark.
Oldukça büyük hale geldi.
Yürüyerek iş görmeye alışmış.
Alıştırılmış.
Kendi içine mahkum bırakılmış.
Yozgat’ın koşması da süreç alacaktır.
*
Meselenin temel özü.
Yozgat reva görünen.
Yozgat'ı kurban eden.
Siyaset ve bürokrasiden başkası değildir.
*
Herkesle iyi olmak.
Samimiyet.
Niyet sorgusunu ortaya çıkarıyor.
Anlatabildim mi?