Genç ve Çocuk Edebiyatı Yazarı Yetkin Albert, çocukların güven ve sevgi dolu bir ortamda büyüdüklerini, ebeveynlerin tutumlarının sözlerden daha kalıcı olduğunu söyledi. Alber, 1-7 yaş arasında aile içi sorunların çocukların önünde konuşulmaması gerektiğini vurguladı.İZMİR (İGFA) -  Genç ve Çocuk Edebiyatı Yazarı Yetkin Albert, ebeveynler için önemli açıklamalarda bulundu.

“Çocuklar, duyduklarını tekrar etmez, hissettiklerini yaşatır" diyen Albert, "Yani ne söylersen söyle, onlar hissettikleri duygularla büyürler. Bir çocuğun en çok hatırlayacağı şey, ona verdiğiniz güven, sevgidir. Sözler geçici olabilir ama duygular kalıcıdır. Bu yüzden çocuklarımıza verdiğimiz her mesaj, onlara nasıl davrandığımızla da şekillenir" dedi.

"Bir çocuk, yanında anne ve babasını sürekli stresli ve huzursuz görüyorsa, ister istemez o ruh haline dahil olur" diyen Yetkin Albert, ebeveynlere şu uyarılarda bulundu:

"Eğer her gün sürekli “Bunu yapamazsın, başarısız olursun” gibi olumsuz sözlerle karşılaşırsa, bu sözlerin bir etkisi olmasa da, onun ruhunda bir iz bırakır. Aslında ona verdiğimiz mesaj, “Senin değerli olduğuna inanmıyorum” olur. Bunun yerine, ona güven verdiğimizde, “Evet, bu da zor olabilir ama birlikte başaracağız” dediğimizde, ona cesaret haricinde güven de vermiş oluruz. Mesela bir örnek üzerinden gidelim: Diyelim ki çocuğunuz bir etkinlikte başarısız oldu. Eğer ona "Sana demiştim, bu işi başaramazsın" derseniz, o çocuk bir sonraki fırsatta cesaretini kaybeder. Eğer ona, "Herkes zaman zaman zorlanır, önemli olan tekrar denemek" diyorsanız, ona bu başarısızlığın geçici olduğunu ve tekrar denemesi için güç verdiğinizi hissettirmiş oluyorsunuz. O çocuk bir dahaki sefere düşse de, kalkmanın ve tekrar denemenin ne kadar değerli olduğunu fark edecek. Çocuklar daha konuşma yeteneğini kazanmadan, dünyayı anlamaya çalışır ve duygusal deneyimlere çok duyarlıdır. Yaptıkları her şey bir anlam taşır. Biz yetişkinler için sıradan olan bazı hareketler, onlar için devasa birer iz bırakır. Mesela, bir çocuğun annesinin ona güvenle sarılması, bir öpücük ya da sıcak bir dokunuşu, o çocuğun bilincine ve ruhuna işler. Bu tür deneyimler, bir insanın büyürken gelişen özgüvenini, sevgi anlayışını ve sosyal ilişkilerini etkiler. İyi bir okul eğitiminden önce ailelerin eğitiminden geçer. Unutmayın ki bir anne öğretmendir. Baba ise; o ailenin koruyucusu ve bütünlüğünü sağlayandır. Sizler, çocuklarınıza ne kadar doğru bilgi aktarırsanız, o kadar çocuklarınız gelişecektir. Bunu bilmenizi isterim ki davranışlarımız, sözlerimizden daha fazla etkili olur. Eğer bir yetişkin, kendi hatalarını kabul eder, dürüst olur ve sevgiyle yaklaşırsa, çocuk da o davranışı model alır."

Ebeveyn olarak sorumlulukları da hatırlatan Yetkin Albert, "Onları korumak, beslemek veya eğitmek değildir. Onlara güvenli, sevgi dolu bir ortam sağlamak ve bu ortamda onlara sağlıklı duygusal deneyimler yaşatmak olmalıdır. Bir gün o çocuklar büyüdüğünde, geriye baktıklarında bize e söylediklerimizden çok hissettirdiklerimiz kalacak. Bu yüzden, onlara güzel sözler söylemek yetmez, onları gerçekten dinlemeli, anlamalı ve onlara her an sevgi dolu bir güven vermeliyiz" dedi.

Kaynak: İGF