Yozgat’ın lokomotifi.
Ekonomik.
Sosyal.
Kültürel.
Gelişimin bir parçası.
Sanayinin destekçibi olacaktı.
Yozgat üniversite şehri kimliğine kavuşacaktı.
2006’da bunları konuşuyorduk.
*
Sonra.
Prof. Dr. İnci Varinli atandı.
Şikayet mekanizması işlendi.
Ayak oyunları.
Kuyu kazmalar başladı.
Memnuniyetsizlik öne çıkarıldı.
Seçimler geldi.
Varinli’nin devam etmesi gerektiğini savunanlardan biriydim.
Bizim ahali ağız birliği ile gitmesini istedi.
Prof. Dr. Varinli seçilemedi.
Gitti.
*
Sonra.
Prof. Dr. Tamer Uçar ismi öne çıktı.
Bir-iki sohbette bulunduk.
Üniversite’nin geriye gideceğini ilk söyleyenlerden bendim.
Yani.
Gelişim çağındaki Bozok, geriye gidecekti.
Gitti de...
Malum.
Bildik mevzular konuşuldu.
Ama.
Sorunlu üniversiteyi kimse gündemine bile almadı.
Menfaat ve çıkar noktasıyla.
Kişisel gelişim öne çıkarıldı.
Uçuyor, kaçıyor, parlıyor.
İyi mi?
*
2015 falandı.
Salih Karacabey...
Rektör adaylığını açıkladı.
Samimi bulmadım.
Soranlara da fikrimi açıkça beyan ettim.
Düzgün insanda olabilir.
Çalışkan.
Üretken de olabilir.
Ama, Bozok’a rektör olamaz dedim.
Konuşmasının ilk bölümü ile son bölümü arasındaki birleşim.
Üniversiteye bakışını net bir şekilde ortaya koymuştu.
*
Bölgeselcilik.
Grupculuk.
Adamcılık.
Yandaşcılık.
Yakalalık.
Öne çıkarıldığına dem vuruldu.
Kaçarçasına gidenler oldu.
*
Adam yola çıkarken ‘alkış’ tutanlar.
‘Telkin’de bulundu.
Mesele.
Üniversitenin kendi meselesi değil.
Mesele.
Yozgat’ın bakışıdır.
*
Daha sonra...
Prof. Dr. Ahmet Karadağ geldi...
Farklı sıkıntılar.
Farklı sorunlar ortaya kondu.
Söylemler eylemlerle örtüşmedi.
Memnuniyetsizlik had safhaya ulaştı.
İç barış oluşmadı.
Dış barış sağlanamadı.
Sonuç...
Tartışmalar içerisinde görev süresini tamamladı...
*
Prof. Dr. İnci Varinli.
Prof. Dr. Tamer Uçar.
Prof. Dr. Salih Karacabey.
Prof. Dr. Ahmet Karadağ.
*
Bugün...
Prof. Dr. Evren Yaşar...
*
Geriye dönüp bakılmalı.
Temel sorun kimde?
Üniversite-şehir buluşması.
Üniversite-şehir gerçeği.
Maalesef sağlanamadı.
*
Farkında mısınız?
Geçmişin yanlışlarından bugün doğru bulmaya...
Geçmişin hatalarını düzeltmeye çabalıyoruz...
Gariptir.
18 yıl geçmiş aradan...
Üniversitenin gelişmesinden bahsediyoruz.
2006'dan 2024'e gelirken...
Nelerden bahsediyoruz.
Sanırım.
Meselenin özü de burada yatıyor.
Üniversiteyi sahiplenmek.
Üniversiteye omuz vermek.
İşbirliği kurmak.
Güç birliği oluşturmak.
Bize uzak görünüyor.
Yine de adımlar atılıyor.
Anlatabildim mi?