Sarı deccal başkanın sol kulağını ele geçirmiş.
Efendim bu size şunu dedi…
Efendim şu size bunu dedi…
Kimsenin bir şey dediği yok oysa.
Ya da bir şey diyenler amacı kötü bir şey değil.
Koca popolu deccal korku imparatorluğunu inşa edip kendisinden başka güvenecek kimsesi yok demeye getiriyor.
Bir 
İki
Üç
Adam etkileniyor.
Yalnızlaşıyor.
Mukayese yeteneğini kaybediyor.
Sonuç da ele geçirilmiş.
Güdüme girmiş.
Fitneyle besleniyor.
Dazgirlikle perçinleniyor.
Deccal her gün yeni bir şeyler söylemesi lazım.
Söylemezse olmaz.
Birilerini satması lazım.
Ortada bir şey yoksa
Kendi uydurması lazım.
Beslemesi lazım…
Yoksa ne işe yarar.
Fikirsiz
Ufuksuz…
Bilgisiz…
Zürriyetsiz birisi…
Gıybet etmekten başka silahı olmayan  bu deccalın dinden imandan etmek değil midir amacı…
Hem dinden etmiş…
Hem imandan…
Hem adamlıktan…
Hem de saygınlıktan…
Sol kulaktan  sonra sağ kulağına da ele geçirmiş.
İplerini  takmış…
Oynatıyor kukla gibi…
Çekiyor isteği yere…
Irzcıyı bile melek etmiş bu deccal.
Ehli sünnet “yanlış yapıyorsun” demiş.
Dinlememiş… 
Diyenleri göndermiş…
Soğutmuş…
Hiçbiri olmadı iftira atmış…
Yangın yeri…
En kaz…
Altında kalacak sonunda…