Memlekete bakar mısınız?
Herkes her şeyi biliyor.
Ama kimse bir şey bilmiyor.
Herkes her şeyi yapıyor.
Kimse bir şey yapmıyor.
Bilende konuşuyor.
Bilmeyende...
Vazifesi olanda konuşuyor.
Vazifesi olmayanda...
*
'Dilin kemiği yok' derler ya...
*
Uzak kalmayı.
Sessiz durmayı.
İzlemeyi.
Yeğliyordum.
Ama, içine çekiyorlar.
*
Mevzu spor...
*
Yozgat’ın sorunu zihniyette.
‘Yeter’ anlayışıyla.
Kenti içine hapseden kafalar.
Gelişimden bahsediyor.
Yozgat’a ‘küçük’ bakıp.
‘Büyük’ projeleri engelliyor.
Bu kafaları atmadıkça.
Ortaya konan projelerin hayat bulması  mümkün görünmüyor.
*
Yozgat elindekini korumasını bilmeyen.
Ancak hoyrakça harcayan.
Sonra kaybettikleriyle ağlayan bir şehir.
Zihniyet yoksunlarının.
Gelecek planlamasıyla.
Şamar oğlanına çevrilen.
Deneme tahtası konuşlandırılan.
Menfaat ve çıkara göre hesap çizilen.
Hiç bir şey bilinmeyen çok seslilikte, tek ses verilme çabası...
İşte Yozgat...
*
Gelelim meseleye.
Bozokspor'un sonu ne olacak?
*
Dün, Yimpaş’ı mı kurtaracağız? Diye Yozgatspor'u tarihin tozlu sayfalarına yollayan zihniyet.
Belli ki bugünü hesap edemedi.
Bazı şeylerin eline, yüzüne bulaşacağına ihtimal veremedi.
Döndü, dolaştı, iş bu noktaya geldi.
İyi mi?
*
Gerçekten bir şeyler yapılmak isteniyor.
Şehrin önü açılmak isteniyorsa.
Öncelikle.
Zihniyeti bozuk olanlara.
Menfaat ve çıkarını düşünenlere.
Sırt çevirip.
Gerçekler üzerinden hareket edilmesi gerekir.
*
Spor özelinde.
Yozgat'ı bölen anlayış.
Birlikteliğin altını ateşe veren yaklaşım.
Bütünlüğü bozan irade.
Çıkar odaklı oluşum.
Menfaate dönük adımlar.
Siyasi planlar.
Maalesef, olumsuzlukları artıyor.
Bugün gelinen nokta budur.
*
Yozgat'ta sporun geldiği nokta.
İç mücadelenin.
Dışa vurulmasıdır.
Söylem ile eylemin birbirine uyuşmamasıdır.
*
Kendine vazife olmayanların, vaziye girmesidir...
Dillerine kemik vurmamasıdır.
*
Anlatabildim mi?