Her dönem aynılar.
Hiç değişmiyorlar.
Tavırları, söylemleri, bakış açıları hep aynı.
Kişiler değişiyor, nesiller farklılaşıyor lakin zihni çürüme aynı minvalde son sürat devam ediyor.
Deyim yerindeyse bir arpa boy yol alamıyorlar.
Sorsan Cumhuriyetin, Demokrasinin yılmaz bekçileri onlar.
Sorsan Mustafa Kemal Atatürk'ün mirasını koruyorlar.
Sorsan onlardan daha büyük vatansever yok.
Ama gerçekler hiçte öyle değil.
Cumhuriyetin kazanımlarını artırmak, ülkemizi muhasır medeniyetler seviyesine çıkaracak adımlar atmak akıllarına bile gelmiyor.
Anca kuru kuruya Cumhuriyetin bekçisiyiz deyip, kalkınmanın önünde her dönem taş olmayı marifet görüyorlar.
Yine Atatürk edebiyatçılığını hiç kimseye bırakmıyorlar.
Sıkıştılar mı, dara düştüler mi, yoldan çıktılar mı hemen sarılıveriyorlar Atatürk’e..
Ha bu arada kendilerinden başkasına da yar etmiyorlar Kurucu Önderi.
Onlara göre sadece onlar sevebilir, onlar koruyabilirler.
Sevginin ölçüsüzlüğümü dersiniz bilmem ama Atatürk’e en büyük kötülüğü yine kendileri yapıyor.
Yine vatanseveriz deyip; polisi taşlıyorlar, sokaklarda anarşiyi zirveye taşıyorlar, ülkemizin milli çıkarlarına her zaman biz ana muhalefetiz deyip takoz koyuyorlar ve gün sonunda ülkemize sürekli zarar veriyorlar.
Olmuyor dostlar.
Bu CHP'den maalesef olmuyor, oldurulamıyor.
CHP zihniyeti hiç değişmiyor.
Milli değerlerle kavgalılar,
Maneviyatı zaten kabul etmiyorlar,
Türkiye ortak paydasında yol yürümeyi zaten başaramıyorlar,
Böyle gelmiş böyle gidiyorlar.
* * *
Milletimizin feraseti çok yüksektir.
Zaman zaman dener, çizgileri değişti mi, hale yola girdiler mi diye?
Tıpkı son yerel seçimde denedikleri gibi.
Lakin gel gelelim yine yaptıkları Halkçılık söylemlerinin edebiyattan öte geçmedikleri ortaya çıktı.
Milletten aldıkları yetkinin nerelerde heba edildiği gün yüzüne dökülüverdi.
Eski kodları hemen devreye girdi.
Tabi onca yolsuzluk iddiaları sonrası hukuk harekete geçti mi bastılar yaygarayı.
İddialar karşısında hepsi 3 maymunu oynuyor.
Görmedim, duymadım, bilmiyorum.
Lakin siz görmeseniz de millet yine gördü.
CHP yine aynı CHP.
İşin içinde bu zihniyet olunca olanı biteni normal karşılıyorum ben.
Lakin oldurulmaya çalışana karşı çıkıyorum, çıkmaya davet ediyorum.
Anarşiye geçit verilmeyecek.
İddiaların ucu kime dokunursa dokunsun hukuk gereğini elbette yapacak.
Yok öyle şıltakçılık yapmak.
Yok öyle bağırınca haklı gibi gözükmeye kalkmak.
Yok öyle demokrasi edebiyatı ile ülkemizi çıkmaza sokmak.
Milletimiz sessizce yine olanı biteni izliyor ve notunu vermek için ilk sandığı gözlüyor.
Böbürlenen, hafif bir başarı sonrası eski kodlarına evrilen bu zihniyete en büyük tokat yine sandıkta milletin ta kendisinden gelecektir.
Milli İradenin üstünde bir güç yoktur ve yine bu güç raydan çıkan bu zihni yapıyı alaşağı etmesini bilecektir.
* * *
ANALARIMIZ KUTSALDIR,
KUTSALIMIZI ÇİĞNETMEYİZ!
Dün meydanlarda Türkiye Cumhuriyeti’nin Reis-i Cumhur’u Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, ailesine ve vefat eden muhterem annesi Tenzile Annemize ağzı alınmaz küfürler savruldu.
Bu alçak söylemleri asla kabul etmiyoruz.
Cumhur’un Reis-i milletimizin de reisidir.
Milletimizin reisinin Annesi hepimizin anasıdır.
Bu küfür milletimizin her bir ferdine edilmiştir, milletçe gün gece not edilmiştir ve gün gelince asıl demokrasinin bekçileri olan her bir vatandaşım tarafından sandıkta gerekli cevabı verilecektir.
Bu vesileyle bir kez daha ifade etmek isterim;
Bu coğrafyanın adı ANAdolu’dur.
Bu toprakların her bir zerresinde Analarımızın hakkı vardır.
ANA Vatandır, Millettir, Bayraktır, Maneviyattır, Devlettir.
Bu nedenledir ki ANA bizler için kutsaldır.
Kutsalımızı çiğnetmeyiz!
Kutsalımızı kirli ağzınıza asla meze yaptırmayız!
Tabi sizler her kutsalı çiğnemeyi, bu ülkenin her değerini ayak altında ezmeyi hep marifet gördüğünüz için anlayamazsınız bu söylemleri.
Ana kucağında büyüyen evlatlar olsanız bugün bu söylemleri asla telaffuz etmezdiniz.
Ana kucağında büyüseydiniz polisinizi taşlamazdınız.
Ana kucağında büyüseydiniz sokaklarda anarşi kovalamazdınız.
Yazık, çok yazık.
Allah bu milleti, bu devleti bu zinhi çürümüşlerden korusun.
Kalın sağlıcakla.
