Ramazan ayı boyunca beslenme düzenimizin tamamı değişti. Değişen beslenme saatlerine ve öğün sayılarına ise bedenimiz uyum sağladı. Ramazan ayı nedeniyle azalan öğün sayısının ardından Ramazan Bayramı’nda normal beslenmeye geçiş süreci için midelerinize biraz hassas davranmanız gerektiğini özellikle vurgulamalıyım. 
Ramazan Bayramı’nda geleneksel beslenme olarak tatlılar, hamur işleri, sarmalar ve dolmalar oldukça sık karşımıza çıkar. 
Ramazan ayından sonra ise oruç tutan bireylerde fazla şekerli, karbonhidratlı ve sık beslenme sindirim sorunlarına neden olabilir. 
Bayramda olduğumuz süre boyunca ise ziyaret edilen her evde verilen ikramların tamamını tüketmek, Ramazan ayı çıkışında midelerinizi zorlarken, fazla kalorili beslenmek ise hem ideal kilonuza hem de bağırsak sisteminize doğrudan etki edebilir. 
Bu sebeple bayramda da normal öğün tüketimi gibi gün içinde dört besin grubunun (süt ve ürünleri, et-yumurta ve kuru baklagiller, sebze ve meyve, ekmek ve tahıllar) tüketimine dikkat ederken aynı zamanda öğün miktarına ve sıklığına da dikkat etmeliyiz.  En az 3 ana öğün ve 2 ara öğün yapabilir, her öğün arasına en az 2 ila 3, en fazla 4 ila 5 saat kadar süreler ekleyebiliriz. 
Bayram sabahı güne hafif bir kahvaltı öğünü ile başlanabilir. Kahvaltıda kızartma türleri, kavurma işlemi ile pişirilmiş et ürünleri veya hayvansal yağda pişirilmiş yiyecekler tercih edilmemelidir. Ziyaret edilen yerlerde bolca şekerli besinler ikram edileceğinden, kahvaltıya bal, reçel veya şekerli diğer ürünlerin eklenmemesi faydalı olacaktır. 
Bol yeşillikli bir salata ve çiğ sebzelerin tüketimine özen gösterirken, peynirin az tuzlu seçilmesi ve haşlanmış yumurta veya sebzeli bir omlet tercihiniz olabilir. Yine kahvaltıda salam, sosis, sucuk gibi besinlerin tercih edilmemesi önerim olacaktır. Ağır baharatlı veya ısıl işlem görmüş besinlerin tüketimi ise bağırsaklarınıza olumsuz etki edebilir. Bunun yanı sıra ekmek türleri olarak yağlı börek veya kete tarzı ürünlerin tercih edilmesi bünyenize ağır gelirken, gün içinde kan şekerinizi kontrol altına almanıza engel olabilir ve şişkinlik hissinizi arttırabilir. Ekmek grubu olarak tam buğday veya tam tahıl ekmek seçimi açlığınızı ve kan şekerinizi kontrol altına almanıza destek olacaktır. 
Bayramda şeker ve tatlı yeme isteği kontrol altına alınamıyorsa, tüketilecek olan börek, poğaça türlerini kısabilir, tatlı seçimlerinizi sütlü tatlılardan yana kullanabilirsiniz. Şerbetli tatlıları ise küçük porsiyonlarda tüketebilir, yanında bir süt gurubu olmasına özen gösterebilirsiniz. 
Bazı şeker ve şeker içeriği bulunan tatlıların kalori içeriklerinden bahsedecek olursak; 1 tatlı kaşığı toz şeker 20 kkal, 100g sütlaç 105 kkal, 100g kazandibi 130 kkal, 100g revani 348 kkal, 10g çikolata 50 kkal, 100g irmik helvası 532 kkal, 100g baklava 412 kkal, 100g tulumba 284 kkal, 100g yaş pasta ise 250 kilokaloridir. 
Sindirim sisteminin düzenlenmesi ve kabızlığı önlemek amacı ile kurubaklagillerden, taze meyve ve sebzelerden zengin beslenmek günlük posa ihtiyacınızı karşılamak için elzemdir. Posa içeriği yüksek besinlerin tüketimi ise bağırsak sağlığınızı korurken aynı zamanda gün içinde kan şekerinizin düzenli seyretmesine ve açlığınızı kontrol altına almanıza destek olacaktır. 
Ramazan ayı boyunca sıvı ve su tüketimi azaldığından dolayı bayram ve sonrasında sıvı ve su tüketimi arttırılmalı, kilo başına ortalama 30-35ml olacak şekilde tüketilmelidir. Ayrıca, metabolizmayı hızlandırmak adına azalmış olan fiziksel aktivite arttırılmalı ve fiziksel aktivite arttırımının kan şekerini dengelemeye destek olduğu, kolesterolü azaltmaya ve kilo kaybını destekleyici yardımcı olduğu ve bağırsak hareketlerini arttırmaya katkı sağladığı da hatırlanmalıdır. 
Şimdiden Ramazan Bayramınızı en içten dileklerimle kutlar, bol keyifli günler dilerim.