Kader mi?
Talih mi?
Reva mı?
Karamsarlık değil ama gerçekler, acısıyla yaşanıyor...
Yozgat'ın gerçeği de kendisi...
*
Tükenmişlik.
Tıkanmışlık.
Bıkkınlık.
Doyum.
Sümen altı edilen sorunların.
Halı altına süpürülen problemlerin.
Yandaş mantığıyla.
Taraf oluşturma.
Menfaat uğruna.
Çıkar beklentisiyle.
Yozgat'ı geriye götürme çabası.
Bir adım giderken.
İki adım gerileme bu olsa gerek...
*
Memleketin hali...
Karaya oturmuş gemi...
Neresinden tutarsanız elinizde kalıyor...
İyi mi?
*
Siyasal erozyonun.
Bürokratik yıkımın.
STKsal dağılımın.
Sektörel duraklamanın.
Kente reva görünün yüzü...
*
Siyaset tartışılıyor.
Bürokrasi eleştiriliyor/şikayet ediliyor.
Kamu kurumu iç mücadelerle 'güven'siz yapıya dönüştürülüyor.
Memleketin hali...
*
Ne oldu?
Bu hale nasıl geldik?
*
Yıldızı parlayan.
Adından söz ettiren.
Gelişimden yana.
Kalkınma öncelikli.
Geleceği umutlu.
Yarını planlı.
Hesapları odaklı.
Yozgat'a ne oldu?
*
Siyasallaşan bürokrasi.
Bürokrasileşen siyaset...
Temel mesele...
*
Yukardan aşağıya.
Kesintisiz dağılım.
Çözüm odaklarının farklılaşmasına.
Şikayet mekanizmasını öne çıkardığı gibi...
Çözüm mercilerinin 'suçlu' arama çabası da...
Memleketi başka yerlere çekti...
*
Masa başı oyunların.
Kağıt üzerindeki rakamların.
İçi boş dosyaların.
Yozgat'ı ilerleteceği anlayışı.
Artık karın doyurmuyor.
Sonuç endeksli adım atılmadığı.
Değişimin.
Yenilenmenin.
Önü açılmadığı sürece...
Yozgat'ın ayağa kalkacağı zor görünüyor.
*
Bugünün yarını yok.
Yarının da garantisi...
Gerçekçi olmak lazım.
Mevcut yapı.
Bu kenti 'hiç' ediyor.
Geriye götürüyor.
*
Anlatabildim mi?