Eğri oturup, doğru konuşmak lazım.
Bugünü yaşarken, dünü arar olduk.
Geçmişi konuşurken, yarınımızı bitirdik.
*
Değer yargıları yok ettik.
'Güven'i kaybedip.
Güvensizlik üzerinden yol aldık.
Yozgat'ı çizerken.
Elimizdekini yok ettik.
*
Bizde anlaşmak kolay değildir.
Menfaat endekslidir.
Çıkar orantılıdır.
Grupçuluk ile alakalıdır.
Kutuplaşmak sınırdır.
Değer yargılarının hiç edilmesidir.
Yandaşçılığın daniskasıdır.
*
Vicdan...
*
Yozgat’ı yaşamak.
Yozgat’ı anlatmak değildir.
Geleceğini planlamak.
Yarınını hazırlamak.
Sistemsel.
Kanıksanmış.
Yanlışların öncelikle olup.
Doğruların ‘hiç’ edilmesini önlemektir.
Gelin görün ki.
Yılların getirdiği ‘ezik’likle.
‘İntikam’ alma çabasına girenler.
Toplumsal olgulara.
Toplumsal planlamalara.
Kentsel değişime.
Kentsel ilerlemeye engel olup.
Kentsel kilitlemeye öncülük ediyorlar.
Maalesef.
Buna alkış tutup.
Destekleyenler bile var.
Yanlışlar.
Millete yutturulmaya çalışılıyor.
*
Kimse, yapılana karşı değil.
Ama, yanlışa da ‘hayır’ demek boynumuzun borcu.
*
Kentin tarihi silinmiş.
Alkışlanıyor.
Kentin yaşam kalitesi düşürülmüş.
Alkışlanıyor.
Kentin iç sıkışıklığı artmış.
Alkışlanıyor.
İnsanlar kaçıyor.
Alkışlanıyor.
Bürokrasi hantallaşmış.
Alkışlanıyor.
Bürokrasi siyasallaşmış.
Alkışlanıyor.
Siyaset ‘hiç’ edilmiş.
Alkışlanıyor.
Siyaset menfaate dönüşmüş.
Alkışlanıyor.
Yatırım gidiyor.
Alkışlanıyor.
Yatırımcı derdini anlatıyor.
Alkışlanıyor.
Hadi gel, çık işin içinden.
*
Yerel ve genel hizmet noktasında.
Gerçekçi planlamalar yapılmalı.
Ahbap çavuş ilişkisini bırakıp.
Toplumsal değerler.
Toplumsal dengeler korunmalı.
‘Dost’luk yaklaşımı ile ‘peşkeş’ çekme işinden vazgeçilmeli.
*
Anlaşmak deniyor ya.
Herkes, herkes ile anlaşabilir.
Farklı fikirler de olsa.
Orta noktada buluşur.
Menfaat ve çıkar noktasına girerseniz.
Günü geldiğinde ‘yalnız’ kaldığınızı görürsünüz.
*
Anlaşmazlığın getirdiği yapısal oluşum.
Yozgat'ın yarınını da etkiliyor.
*
Anlatabildim mi?