Gün geçmiyor ki bir kalp krizi vakası duymayalım.
Siyasetin renkli simalarında Sırrı Süreyya Önder’in kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırdı.
Hayati riski devam ediyor.
Geçtiğimiz günlerde Volkan Konak hakkın rahmetine kavuşmuştu.
Yozgat’a biliyorsunuz.
Geçtiğimiz haftalarda Mustafa hocayı kaybettik.
Daha birçok Yozgat’ta tanınmış ve sevilen simalarını kalp krizi yüzünden kaybettik.
Bunlar tanındıkları için bildiklerimiz daha bilmediğimiz nice insanlar.
Kimileri buna kovid aşıları neden oldu diyor.
Buna ek olarak sağlıklı beslenme, hazır gıdalar.
Kimler daha birçok neden.
Peki bu istatiksel olarak doğal bir sonuç mu?
Doğum gibi ölüm oranları da tutuluyor.
Ölüm nedenleri.
En son 2023 yılındaki verilere göre ölüm oranları arasında kalp krizi yüzde 10’luk seviyedeydi.
bu oran yüksek mi düşük mü yoksa normal mi bilemiyorum.
Ama son iki yılda ki verilere göre Avrupa kıtasında kalp krizinden ölme durumu yüzde 66 oranından yükselen bir Türkiye var.
Bana kalırsa alarm zilleri çalıyor.
Sağlık bakanlığı dönem dönem farkındalıklar oluşturuyor.
Yok meme kanseri…
Yok kemik karaması falan.
Çok güzel şeyler.
Lakin şu anda işi gücü bırakıp kalp krizi üzerine yoğunlaşması lazım.
Zira insanlarımızı birbiri kaybediyoruz.
Üstelik çok genç yaşta.
bir savaşın sonunda kaybetmeyeceğimiz gençleri kalp krizine feda ediyoruz.
Elbette hiç olmayacak değil.
Ya da kaderin önünde kim durabilir.
Mamafih tedbir de bunun bir parçası…
Ciddi bir seferberlik gerekiyor.
Öncelikle toplumda talep eden etmeyen herkesin bu risk durumunun kontrol edilmesi gerekiyor.
Hani bazen milli eğiteme bağlı okullarda diş, göz taraması yapılır.
Aynı durumu hem gençler hem de orta yaşlılar hem de yaşlılarımız için yapılır.
Bu vesile ile herkese sağlıklı ömürler diliyorum.
Rabbim geçinden versin.
Belli bir yaşa geldiyseniz mutlaka bir hastaneyi sağlıklıyken bir ziyaret edin.
Bir kan verin.
Kalbinize baktırın.
Yaşa ve cinsiyetinize bağlı kontrolleri yaptırın.
Siz yapmıyorsanız da devlet bunu zorunla hale getirisin.
Sizi evinizde işyerinizde bulsun.