Havalar iyi gitmiyor.
Ekonomi iyi gitmiyor.
Siyaset iyi gitmiyor.
Dünya iyi gitmiyor.
Havaları düzeltemeyiz.
Allah bilir.
Ekonomi düzelir.
Siyaset düzelmez.
Dünya düzelmez.
“beni bu güzel havalar mahvetti” günlerini bekliyoruz.
Gelmiyor.
Gelecek.
Sonra of ne sıcak diyeceğiz.
Kış yazı, yazın kışı bekleyen kumrular gibi olacağız.
Kötü havaların karamsarlığı düzelmeyecek sorunların da habercisi…
Psikolojik bir durum.
Psikolojimiz iyiyse sorunları çok önemsemiyoruz.
Psikolojimiz kötüyse en ufak problemler bile boyumuzu aşıyor.
Ülkelerde bizim psikolojimizden farklı değil.
Ülkenin psikolojisi iyiyse en büyük problemleri bile üstesinden gelemiyorsak bile yaşayabiliriz.
Ülkenin psikoloji kötüyse en küçük problemleri boyumuzu aşıyor.
İktidar bu psikoloji için “güven ve istikrarı”  besler.
Muhalefet ise tam tersi.
İşte bu çıkar çatışmasında olan halka oluyor.
Siyaset bugünlerde psikolojik savaşın tam ortasında.
Taraflar sadece kendi amaçlarına hizmet ediyor.
Ne olacak peki…
Bu psikolojik savaştan  kim yanına daha çok korkan çekerse kazanan tarafta olacak.
İşte böyle bir ortamda yaşıyoruz.
Havalar daha normal olsa belki daha rahat olacağız.
Havalar soğuk, siyaset sıcak.
Allak bullak oldu.
İyi günler için her zaman umudumuz var.
Biraz rahat bıraksalar bizi.
Havalar gibi ekonomide düzelir.
Siyasette.
Ama Trump varken dünya daha iyi olur mu bilemiyorum.
O da nazar boncuğu olsun.
Bir dönem televizyonlarımız “cennet mahallesi “ gibiydi.
O dönem ünlerinden bir ablamız hava durumu sunardı.
Ne anlatırdı bilmiyorum ama kapanış sloganı çok iyiydi.
“havalar nasıl olursa olsun sizin havanız iyi olsun”
İşte benimde bahsettiği bu.
Lakin mahallenin göbelleri bir türlü dirlik vermiyor.