Dünkü yazımda okulların erken tatil olması yazmış.
Daha yayınlanmadan Milli Eğitim Bakanlığı iddia yalanlamıştı.
Ben yazımı göndermiş, baskıya girmek üzereydi.
Değiştirme imkanımız yoktu.
Allah’tan açık kapı bırakıp iddia demişim.
Kurtarır tarafı var.
Gerçi ben "olmaz öyle şey" dememiş olursa "güzel olur " demiştim.
İşte yazılı basına köşe yazmanın böyle bir handikabı var.
Bunu yaşamış olduk.
*
Her gün yazacak bir konu bulmak.
Olmuş ya da olası durumları yorumlamak , yazılı basında böyle handikapları ortaya çıkarıyor.
Gelişmeleri sıcağı sıcağına yorumlamanın ve okuyucuya bilgi ya da yorum bırakmanın heyecanı olsa gerek.
Yaşanan bu kazayı  maruz görmenizi ve   bir kez daha olma ihtimaline karşı bu açıklamayı kabul etmenizi istirham ederim.
*
Dijital medya da ise bunlar nadiren yaşanır.
Zira anlık paylaşımlar yazılı basının olayları birgün öncesinden ele alıp bir gün sonrasında paylaşmasında yaşanan handikapları yaşamaz.
Diyeceklerim bunda ibaret.
*
Bunun dışında Devlet Beyin sağlığa göz dikmiş şer odakları.
CHP'nin kayyum öncesi kurultay hamlesi.
Trump'ın dünyanın ayarlarıyla oymaya devam etmesi.
Milli Eğitim Bakanlığında son atamaların arkasında yatan derin siyaset hamleleri.
Daha birçok konu yorumlamayı bekliyor.
Umarım bunları yazacak, yorumlayacak zamana ve enerji ulaşırım.
Her şey bir yana şehirde yaşayan insanların canını sıkacak cinsten bir hava durumu var.
Nisan ayındayız hala gocuklayız.
Kombilerin ateşi sönmüyor.
Hava karanlık...
Puslu...
Yağmurlu...
Nerde bu kışlar dedik.
Şimdi nerde bu eski yazlar hezeyanına geçtik.
Allah’tan gelen her şey hayırlıdır.
Bunu da göreceğimiz...
Bunu da yaşayacağımız varmış.