CHP’nin Yozgat mitingi yazmasam, yorumlamasam çok zorda kalacağım.
Zira “ne düşünüyorsun” diye birçok telefon ve mesaj aldım.
Siyaseten uzak durmaya çalışıyorum.
Ve fakat ne mümkün.
Şimdi yazacaklarımdan da ben sorumlu değilim.
İşleri buraya ben getirmedim.
*
Başlayalım o zaman.
CHP’nin Yozgat’ta tarihinin kendi açılarından en büyük mitingi yaptı.
Milliyetçi ve muhafazakarların kalesi olan Yozgat’ta oluşturduğu algı onlar adına “surda gedik açmak” oldu.
Meydan siyaseti önemlidir.
Bunu yok sayamazsınız.
Meydanlarda doluydu bunu görmezden gelemezsiniz…
Miting motivasyonu yüksekti bunu yok sayamazsınız…
Ortaya çıkan metaforlara kafanızı çeviremezsiniz.
Eski model bir traktörün üzerinde ki “Halkçı Ecevit” rolünü oynayan Sayın Özel’in ayak seslerini duymamazlıktan gelemezsiniz.
Otobüsün üzerinde ki çiftçinin sloganını ve onun üzerinden işlenen “çiftçi harekatını”  etkilerini hissetmiyorum diyemezsiniz.
Tüm bunlar oluşturulmaya çalışan algının eseridir.
Ve amacına ulaşmıştır.
*
Sosyal medyadan bizim yerel siyasetçilerimizin bu büyük algı operasyonuna yapacak bir şeyleri yok.
Merak etmesinler ne olursa olsun ilk seçimlerde CHP Yozgat’tan vekil falan çıkaramaz.
Niyette o değildi zaten.
Üzülmesin yerel siyasetçiler zira ulusal basında güya iktidarı destekleyen yorumcular bile bu duruma karşı bir söylem oluşturamadı.
Hatta güzellemeler bile yaptılar.
Bizim yerel siyaset bu durumu sadece Tiyatro olarak görmüş ve taşımayla bu kitle bir araya getirilmiş diyebildi.
Haklılar.
Kollar Çorum’dan, Kırşehir’den…
Bacaklar Kayseri’den, Tokattan…
Gövde Nevşehir’den Kırıkkale’den 
Kafa Ankara’dan, gelip Voltran’ı oluşturdular.
Peki oluşturdular mı?
Evet oluşturdular.
Tüm Türkiye Yozgat’ta oluşturulan Voltran’ı gördü mü?
Evet gördü!
Buna inandı mı?
Evet inandı!
Zafere olan inanç (onlara göre) arttı mı?
Evet, arttı!
Çünkü bu Voltran…
Güçlü…
Heybetli…
Mazlumun yanında…
Dediler ki Yozgat 23 senedir bir hizmet almadı diye.
Biriside çıkıp aldı diyemedi.
Demesi gerekenler diyemedi…
Ulusal basın diyemedi…
Yerel siyaset diyemedi.
23 senelik bir iktidarın yıllardır yaptığı hizmet siyaseti, bir mitingle yerle bir oldu.
Adamların her sözüne bir yanıt verilebilirdi.
Sadece bunlar bir tiyatro dedi.
Bir şeye hariç…
O da göç meselesi…
Göçe iktidarında diyebileceği bir şey yok.
CHP dersine iyi çalışmış.
Traktörlere yazılan cezalardan.
Göçten…
Mevcut ekonomiden…
Demokrasiden…
Bam teline dokundu milletin.
Peki algı neydi?
Onların tabiriyle “Yozgat döndü...” 
Yozgat gibi bir yer dönerse ya da döndü algısı oluşturulursa tüm Türkiye döner.
Peki Yozgat seçmeni sizce döndü mü?
Hayır!
Zaten amaçta o değildi.
Amacın hala ne olduğunu göremiyorsanız diyecek bir şeyim yok.
Elbette bunun bir cevabı olmalı.
Cevap belli.
En yakın zamanda Sayın Erdoğan’ın Yozgat’a gelmesi.
Ve meydanları doldurması olacaktır.
Lakin bunun olacağını da düşünmüyorum.
Çünkü son birkaç mitingde yeterli kalabalık oluşmadı.
Kalabalığın beklediği müjdeler verilmedi.
Önceden verilen müjdelerin bazıları hala gerçekleşmedi.
Dön dolaş topla çıkar Yozgat aynı Yozgat…
İktidar içinde aynı Yozgat…
Muhalefet içinde aynı Yozgat…
Sizi bilmem ama ben Yozgat’ta yaşayan birisi olarak kullanıldığımı düşünüyorum.
CHP’nin mitingi de bunu düşünmeme sebep durumlardan birisi…
Son olarak bence Yozgat’ta büyük bir organizasyon yapıldı.
Bu organizasyonun mimari  ve beyin takımın Yozgat’ı iyi bilen birisinin dimağından çıktığıdır.
Bu dimağ da Adnan Beker diye tahmin ediyorum.
Hem maddi hem de manevi olarak bu algının oluşmasında ve başarıya ulaşmasında Sayın Beker’in emeği  çoktur diye düşünmeden edemiyorum. Kötü bir şey olarak ifade etmiyorum. Aksine hakkını teslim ediyorum.
Surda gedik açıldı mı?
Bu gedik kapanır mı?
Bu gedik yamanır mı?
Orasına da seçmen karar verecek.