Geçmişin yanlışları, bugün ortaya çıkıyor.
Bugünün yanlışları da yarın çıkacak.
Bodoslama dalınıp.
‘Yaptım oldu’ya getirmek.
‘Ben bilirim’ havasıyla.
‘Bildiğini okumak’ şehrin dinamikleriyle oynanmasına yetiyor.
*
Yozgat’a yapılan ihanet ‘kimlikle’ oynamakla başlıyor.
Değişim.
Yenilik.
Adı altında yapılanlar kent tarihini ortadan kaldırıyor.
*
Çehresine dokunmak.
Yenilemek.
Düzenlemek.
Çağa uydurmak.
Modernleşmek.
Adı ne derseniz, deyin...
Yozgat'ın 'uç'ları yerlebir oldu.
İyi mi?
*
Betonlaşmayı ‘gelişme’ olarak algılayan zihniyet.
Kentsel yaşamı bitiriyor.
Dün böyleydi.
Bugünde.
*
İmarsal planlamadaki yanlışlıklar.
Dün Kent Park civarı söylerken.
Bugün Şehir Hastanesi civarını da söylemek zorundayız.
Diğer bölgelerde farklı değil...
*
Yıkım derken.
Kepçelerle, gecekondu misalı yapılanları yok etmekte değil.
Mevzumuz kentin tarihinin hiç edilmesi.
Yıkıma uğraltılması.
Hafızaların silinmesi...
*
Düzeltilecekse.
Yozgat şehre dönüşecekse.
Düşülen tarihsel yanlışlardan başlanması gerekmez mi?
*
Yozgat’ı anlatan.
Yozgat’ı derinliklerine götürün.
Tarih dendiğinde akla gelen.
Bir çok yapı ‘değişim’ adı altında isim erozyonuna uğradı.
Bitirildi.
*
Cumhuriyet Mektebi.
Tarihi Yozgat Lisesi ile eşdeğerdeki Merkez Ortaokulu.
Sokaklar.
Caddeler.
Mekanlar.
Birer birer ‘değişim’e kurban gitti.
Kentsel tarihin tozlu sayfalarına gömüldü.
Gariptir.
Bu yapılanlar unutulmuşçasına.
Kentin tarihine yönelik çalışmalar yapılıyor.
Hangisi doğru ya da mantıklı.
Yıkım yapılanlar mı?
Yoksa.
Yozgat tarihine sahip çıkmak mı?
Söyler misiniz? 
Hangisi..
*
Kimin ne yaptığı?
Kimin ne yapmak istediği?
Kimin, gün kurtarmayı planladığı...
Kimin rantsal baktığı...
Beni ilgilendirmez.
Bana/bize...
Yozgat'ı verin yeter.
Yozgat'ı yıkmayı bırakın yeter.
Anlatabildim mi?