Siyaset herkesin harcı değildi.
Yetenek ister.
Uzmanlık gerektirirdi.
Siyasetçi bile özel seçilirlerdi.
Toplumun kavrayabildiği.
Sahiplendiği.
Peşinde koştuğu.
Sırtına omuz verdiklerinden belirlendi.
Bugün.
Her şey siyaset.
Herkes siyasetçi.
*
Yozgat’ın sorunu siyaset.
Çözümü de siyaset.
Malum.
Siyaset yaşam haline gelirken.
Herkesin bir siyasetçi kimliği bulunuyor.
Adamına göre belirlenen siyasi yapı.
Ahbaş çavuş ilişkisine dönüştürülün siyaset sistemi...
Hamili kart yakınımdır deyip bir yere yerleştirilenler.
Nüfuza dayalı oluşum.
Yozgat’ın kendi gerçeği.
Toplumda buna ayak uydurunca.
Yan ağla, dön ağla.
*
Siyaset dedik ya.
Seçimsiz döneme girdik...
Sessizlik hakim...
İktidar/muhalafet günlük...
Güne dair siyasetle zaman öldürüyor.
Yerel düzeyde beklentiler yüksek.
Ama...
Gün işte...
*
Aklımda dedim ya.
Laf olsun diye söyledim.
Siyasetçi ile yarışmak mümkün mü?
Hayır.
*
Güne dair gelinen nokta.
Eldeki kumaş bu.
İster takıma elbise çıkar.
İster pantolon.
Çıkarabilirsen..
*
Alışık değiliz aslında.
Rutine bağlanmaya...
Seçimsiz geçen günlere...
Siyaseten oynamaya...
*
Bize heyecan lazım.
Siyaset lazım.
Kapı kapı dolaşıp.
Halka bakmak lazım.
Ama...
Seçim yok seçim...
*
Siyaset toplumla bütünleştiğinde değer kazanıyor.
Bizde ki farklı.
Güç odaklarının.
Baskın gelme çabaları.
Gerçekleri yok sayıp.
Kendilerince ürettikleri.
Planladıkları.
Uyguladıkları.
Sistemsel çalışma ile.
İç kopuklukla fikir çatışmalarına gidiliyor.
Siyasal bakışla.
Toplum içerisinde var olma gayreti.
Artık geçerliliğini korumuyor.
Bu yüzden.
Gerçekçi yaklaşımlarla.
Halkın.
Toplumun.
İçine girilmesi gerekiyor.
*
Siyasette birinin adamı olursan.
Yarın ayakçılığına dönüşürsün.
Ama, toplumun adamı olursan.
Siyasetin değerine dönüşürsün.
*
Anlatabildim mi?