Havalar bu kadar soğuk giderken ülke gündemi giderek ısınıyor.
CHP bu sefer işi sıkı tutuyor. Cumhurbaşkanı adayını son dakikaya bırakmayacak gibi…
Ön seçim için nabız yokluyor.
Olası adayı belirlemek için  örgütün görüşüne başvuracak.
Bu ilk bakışta demokrasi vurgusunun  parti içerisinde çalışması sağlamak.
CHP bunu zaten yerel ölçekte de aday belirleme sürecinden kullandığı bir yöntem.
Her bölgede olmasa da örgütünün önüne sanık koyarak çoğunluğun isteğine uyduğu birçok ön seçim gördük.
Önemli bir adım ama günümüz koşullarında aday belirlemek için tek yöntem değil.
Sadece ön seçimle belirlenecek aday diğer kriterlerinin devreye girmesi lazım.
Çünkü belirlenen adaya sadece CHP’liler oy vermeyecek. Türkiye’nin adayı olması gerekiyor.
Gündem de elbette iki isim var.
İki belediye başkanı…
Birbirinden biraz farklı adaylar.
Sayın Yavaş Anadolu insanına yakın muhafazakar yapıya uygun bir aday…
Sayın İmamoğlu ise metropollerde kabul görmüş bir CHP çizgisinde bir aday.
Örneğin Yozgat’ta CHP’lilerin dışında ve Erdoğan harici bir adaya oy verecekse bir vatandaş, İmamoğlu yerine Sayın Yavaş’ı görmek ister…
Ya da tam tersi bir yapıya sahip ilde ise Sayın İmamoğlu’nu görmek ister.
Eş başkanlık sisteme olsa her iki isimde aday olsa istenilen sonucu alabilecek aritmetiğe sahip olacak…
Bu çok mümkün görünmüyor.
Adayın kim olacağı noktasında köprünün altından daha çok su akacaktır.
İşin sonunda Ekrem İmamoğlu CHP’nin adayı olacağını düşünüyorum.
6 ‘lı masa gibi bir pazarlık söz konusu olmayacak.
Madem siz mevcut iktidar gitsin diyorsunuz o zaman şartsız şurtsuz destekleyeceksiniz dayatması yapılacak.
Bir önceki seçimin küçük partileri ya kendi içerisinde birleşip yok olacak ya da birleşmeden yok olacak.
Anahtar Parti
HDP
İYİ parti 
Yeniden Refah partisi gibi partilerin stratejileri ise milletvekilliği yolunda olmasa da Cumhurbaşkanlığı seçiminin de sonucu etkileyecektir.
Ak partinin karşısında hiç olmadığı kadar fazla bir blok oluştu.
Bundan öncede vardı ama gerek yerel seçimlerde yaşanan muhalefetin başarısı, Ak Partinin adaylık noktasında yaptığı yanlışlar değişimin artık elle tutulur bir zemine doğru geldiğini göstermekte.
Tüm şartlar iktidarın aleyhine muhalefetin lehine gözüküyor. Ana muhalefet bir önceki seçimlerde yaptığı yanlışları yapmazsa ciddi bir yarış olacak.
Elbette son kararı seçmen verecek.
Seçmen kim nasıl ulaşacak.
Partililer belli.
Ama ortada seçim sonuçlarını direk etkileyecek her hangi partiye mensup olmanlar ve oyunu dönemsel gelişmeleri göre veren seçmenler var.
CHP’nin bu adımıyla artık Türkiye de  gayri resmi seçim takvimi başlamıştır.
Erken seçim kapıdadır.
Türkiye yeni bir seçime hazır değildir.
Ama vakit gelmiştir.