Ülke gündeminde tasarruf tedbirleri var.
Olumlu bulanlar oldu.
Olumsuz bulanlar oldu.
Fazla bulanlar oldu.
Eksik bulanlar oldu.
Hatta paketin içerisine “ şunları da eklensin” diyenler oldu.
İlk kim söyledi bilmiyorum ama benim dikkatimi muhtarlık makamı çekti..
Sayıları…
Aldıkları maaşlar…
Gerekli olduğunu düşünenler.
Gereksiz olduğunu düşünenler.
Zamanın da dile getirmiştik.
Özelikle şehir muhtarlarının varlığının kamuya ve sosyal yaşantıya olan etkisizliğini.
Ve fakat birçok kalemde yapılan tasarruflar alanlarında sayıları 50 bine geçmiş muhtarla dokunulamıyor.
Peki neden!
Çok mu prezantabllar?
Hayır!
Peki neden değerlendirme dışı?
Çünkü muhtarlık hizmet alanında değil siyasi kadrolar olarak karşımıza çıkmakta.
Milletvekili gibi dokunulmazlıkları var.
“Muhtarlıklar kaldırıldı” diyecek ilk siyasi partiyi sandıkta tuş edebilirler.
Hem sayısal hem de seçmenler üzerinde ki etkisi düşünüldüğünde hiçbir siyasetçi ya da parti bu duruma dahil olamıyor.
Ateşten bir gömlek…
Pimi çekilmiş el bombası…
Ama demokrasilerde çare tükenmez.
Kademeli olarak bir geçiş sağlanabilir.
Bu da işin siyasi erozyonunun önüne geçebilir.
Şehir muhtarlıklarında seçmene göre kota…
Bölgesel muhtarlıklara geçiş…
Kademeli olarak şehir muhtarlarının kaldırılması…
Ama hepsinden ziyade muhtarlara maaş yok deseniz zaten kimse de heves etmeyecektir.
Lakin “oy kaybı” hesabı yapılınca muhtarlar milletvekili gibi dokunulmazlardır.
Varlıkları toplumda ciddi bir şekilde sorgulanmaktadır.
Olsa da olmazlar, olmasa da olurlar…
Demokrasimizin en küçük yapı taşadır.
Mamafih kaya gibi de bir sorundur.
Toplumun birçok kesiminden anlayan anlamayan herkes fikir sahibi…
Yeri gelmişken bende bunu dile getirmiş olayım.
Muhtarlara gelinceye kadar daha birçok konuda var.
Kafayı muhtarlara takmış değilim.