Yabancısınız...
Açıklayayım...
Ombudsman, şikayetleri ve bir takımteşebbüsleri ele alıp değerlendiren ve bunlara her iki taraf için de tatmin edici çözümler bulan kişidir.
*
Zaman zaman Yozgat geniş çaplı konuşulur.
Farklı fikirler.
Farklı görüşler.
Farklı değerlendirmeler.
Masaya getirilir.
Sonuç.
Yozgat'ın Ombudsman’a ihtiyacı var.
*
Mantıklı mı?
Evet.
Niye?
*
Yozgat’ın kendi gerçeğine bakarsanız.
Bir öncüye.
Bir arabulucuya.
Bir lidere ihtiyaç var.
Kesin.
*
Bugün.
Memleket içerisinde gruplaşmalaroluşurken.
Kutuplaşmalara dalıp.
Ayrışmalar yaşanırken.
‘Birlik’ten bahsedilemeyeceğin göre.
Ortak noktadan buluşturacak bir kişi lazım.
Kim?
*
Mesele eleştirmek.
Beğenmemek.
Tahammül edememek değil.
Mesele gerçeklerle yüzleşip.
Sorunun çözümüne ilerlemektir.
Siyasal ayrılıklar.
Fikir ayrılıklarını doğurursa.
Siz, ne yaparsanız yapın.
Sonuç alamazsınız.
‘Fikir’ konusunda birleşip.
Öncelikleri belirleyip.
İhtiyaçları konuşup.
Yol almanız lazım.
Yoksa.
Yiyelim, içelim, birbirimizi övelip sloğanıyla.
Birbirimizi avutur, dururuz.
*
Ombudsman kim olacak?
*
Cemil Çiçek mi?
Lutfullah Kayalar mı?
Bekir Bozdağ mı?
Fuat Oktay mı?
Av. Yusuf Başer mi?
Kim olacak?
*
Sorun ne biliyor musunuz?
Siyasetin yaşam tarzına dönüşmesidir.
Yozgat’ın menfaatlerinden önce.
Siyasal.
Kişisel.
Adamcıl.
Menfaatler öne çekilerek.
Çıkarcı zihniyetin.
Yönetme hırsıdır sorunumuz.
Bunu çözemediğimiz sürecede.
Bir adım öteye gidemeyeceğimiz ortadadır.
*
Yozgat’ta herkesin dertli.
Sıkıntılı olduğuna dem vuruluyor.
Biz bunu yıllardır söylüyoruz.
İyi mi?
Demek ki, ortak noktada buluşmaya
başmadık...
*
Mevzuyu geçmişte gündeme getirmiştim...
Bugün tam zamanı...
Ombudsman lazım...
Anlatabildim mi?