Ülke dışı gelişmeler o kadar yoğun ve sinir bozucu ki yerel gündemi ziyadesiyle ihmal ediyoruz.
Tüm dünya esen rüzgarlara rağmen Yozgat’ta yaprak kımıldamıyor.
Bir rölanti söz konusu.
Elinizde bir araç var motor var çalışıyor ama hareket etmiyor.
Olduğu yerde duruyor.
Hani motor çalışmazsa bir sıkıntı yok.
Hem orda durup hem de bir metre ileriye gidemeyen aracın kime faydası var.
Nicedir bu durum söz konusu.
Yatırımlar durmuş.
Olan yatırımlar tamamlanmaktan uzak.
Geleceğe umutlu bakmakta zorluk çeker olduk.
Bir başı boşluktan değil rölanti durumundan bahsediyorum.
Muhasır medeniyetlere ulaşmak için ortaya konulan mücadele bitmiş. Elimizde kanların da kıymeti harbiyesi kalmamış metruk bir bina gibi kalakalmışız.
Yapılacakların hepsi yapılmış bundan sonraki fıstığı yeşile boyamak kalmışçasına…
Terli atın koşamadığı gibi…
Zaman akıp giderken kaybettiğimiz bu zamanlar ileride yine bizleri diğer vilayetlerin çok gerisinde olacağımız gerçeğini yaşatacak.
Bir avuç insan bir avuçluk iş için bile bir araya gelmeyi başaramıyor.
Hiç kimse üzerinde Yozgat için ne yapabilirim baskını hissetmiyor.
Gelen ağam giden paşam…
Günü kurtar için bile mücadele yok.
Rutin işler bile büyük angarya…
Hal böyle olunca memleket insanı nerde bunlar diye düşünebiliyor.
Memleketin bu sessizliği hiçte hayra alamet değil.
Bu olsa olsa kuzuların sessizliğidir.
Ve sürü için tehlike çanları çoktan çalmıştır.
Dolaylı anlatıyorum siz doğrudan anlayın lütfen.
Dokuz köyden kovulmanın acısını onuncu köyden çıkarıyoruz sizin anlayacağınız…
Kral çıplak değil biz fazla giyiniz aslında.
Herkesin her şeyi bildiği…
Herkesin her şeyi gördüğü…
Bir yerde kimsenin gerçekte konuşamadığını bilmek çok acı olsa gerek.
Geleceğimizi emanet ettiğimiz yerlerden geleceğe dair hiçbir olumlu bir sonuç çıkmıyor.
Yapacak bir şey yok.
Araç rölantide …
Bir adım ileri gitmiyor ama en azında çalışır bir durumda.
Belki zamanın birinde…
Memleketi seven bir şoför çıkagelir ve sürüverir aracı ileri doğru…
Ya da o umut ettiğimiz şoför acemilikten aracı şarampole yuvarlar.
Ne diyelim hakkımızda hayırlısı.
ONUNCU KÖYÜN NE SUÇU VAR?
Soner TUMGAN
Yorumlar