Bundan iyisi Şam da kayısı diye bir laf var.
Bilin olur bilmeyen olur ben belirteyim dedim.
Zira bölge sıcak.
Onun sıcaklığını ülkemiz gündemi de hissediyor.
Bazıları derinden…
Bazıları ise yüzeysel…
Hani şu başka ülkelerin şehirlerine Türk plakaları vermeye çalışanları devre dışı bırakırsak daha iyi çözümleme yapabiliriz.
Suriye de mevcut hükümet ve onun lideri Esad ülkeyi ter etti.
Ülke de bir darbe yapıldı ve yönetim resmen olmasa da değişti.
Darbeyi yapan Suriyeliler olunca bir sıkıntı yok.
Kendi ülkeleri neticede.
Lakin bu yüzyılda kimse tek başına darbe yapamıyor.
Mutlaka arkasında bir güç onu destekliyor.
Bu güç bazen direk bazen endirekt destek veriyor.
Peki sizce kim destek vermiş olabilir.
Amerika?
İsrail?
İngiltere?
Fransa?
Türkiye?
İran ile Rusya’yı sayamıyorum zira onlar bu darbenin kaybedenlerinden…
Neyse siz bunu tartışın durun bizi ilgilendiren durum Şam’ı ele geçirenlerin hemşerilerine yaptığı dön çağrısı…
Malum bölgede yaşanan ve insanları göçe zorlayan durumlarda en çok etkilenen ülke Türkiye olmuştu.
Normal şartlar altında Avrupaya ulaşmaya çalışan göçmelere Türkiye duvar olmuş, önünü çoğunlukla kesmişti.
Avrupa Türkiye’nin bu hareketinden dolayı çok memnun olmuş hatta “size çok masrafları olursa bizde size parasal destek çıkalım” demişlerdi.
Destek çıktılar mı bilmiyorum ama bir sakal atmışlardır diye düşünüyorum.
Hal böyle olunca Suriyeler için Türkiye ikinci vatan haline dönüştü.
On yıllarca birlikte yaşadık.
İyi günlerimizde oldu kötü günlerimiz de…
Bazen onların yaramazlıklarını gördük bazen de bizim onlara karşı olan yanlışlarımızı…
Gelgelim bir birimize iyice alışmıştık.
Okullarımızda çocuklarına yer verdik.
İş verdik…
İş öğrettik…
Kendi işlerinin sahibi bile olmuşlardır.
Kendilerine toprak vermedik ama mahalleri hatta şehirleri vardır bu insanların.
İçlerinde beyaz yakalı olanları da vardır şimdiye kadar yaka nedir diye bi haber olanları da vardı.
Sanayide ağır işler verdik.
Şehirlerde amelelik.
Dağda çoban…
Yıllar geçtikçe kalfalık verdik ustalık verdik.
Şimdi geri çağırıyorlar.
Giderler mi?
Almayan da gurbette memleket hasretiyle yanan ama “ kurulu düzenim var” deyip gelmeyen hemşerilerimiz gibi durum ortaya çıkmasın! 
Tüm Suriyeliler ülkesine dönecek diye sevinmenin bir manası var mı acaba!
Bir de olayın diğer tarafı var.
Haydi diyelim hepsini gönderdik  küçük sanayiler çökecektir.
Tarım sektörü sallanacaktır. Daha nice sektörler insan gücü noktasında zayıflayacaktır.
Türk 10 bin maaşı beğenmezken bunlar 5 bine güneşi balçıkla sıvıyorlardı.
Üç kuruşluk evi çok liralara veren ev sahipleri ne yapacak.
10 yılların alışkanlıkları kolay kolay çıkmaz…
Şimdi bu arkadaşlar evlerine dönsün mü yoksa dönmesin mi bir karar vermek zor.
Tüketicilere sorarsanız hemen dönsünler…
Üreticilere sorarsanız kalsınlar…
Bana sorarsanız ki sormayın Ümit Özdağ ile Numan Bey arasında çelişip kalıyorum.
O yüzden diyorum ki “rabbim ne eylerse güzel eyler” deyip  konuyu kapatıyorum.