Selam Sevgili okur,
Temizlik denince aklımıza ne gelir? Aklımıza ilk gelen türler ; ev ve iş yeri temizliği; araç temizliği; sokak, park, bahçe temizliği; eğitim kurumları, ibadet yerleri; cilt ve beden temizliği gibi türler alışık olduğumuz temizlik türleri bir de bunlara yeni eklenen bilinçaltı ve çakra temizliği var son günlerde oldukça popüler. Bu hafta havadan sudan köşemizde konumuz yine nadir bilinen bu nedenle ihmal de edilen bir temizlik türü olan “dijital temizlik”. Evet yanlış okumadınız dijital temizlik. “Yok artık dijital temizlik de mi olurmuş?” dediğinizi duyar gibiyim. Var efendim var dijital alanlarımızın da temizliğe ihtiyacı var. Haydi gelin birlikte bakalım neymiş, nasıl yapılırmış bu dijital temizlik.
Somut olan yani gözümüzle gördüğümüz, varlığını bildiğimiz geri dönüştürülebilen / dönüştürülemeyen, tehlikeli / tehlikesiz atık türlerinin dışında bir de gözümüzle görmediğimiz 80li yıllardan bu yana gelişen ve yaygınlaşan telefon, tablet, bilgisayar gibi teknolojik ürün kullanımlarımız esnasında oluşturduğumuz verilerden kaynaklanan atıklar var. İnternet ve iletişim ağı kullanımı sağladığı kolaylıkla birlikte hayatımıza dijital atığı da getirmiş oldu.  Çevrimiçi faaliyetlerimiz, oluşturduğumuz elektronik dosyalar, belgeler, elektronik postalar, fotoğraf ve videolar, e-bankacılık, e-alışveriş siteleri, kullansak da kullanmasak da çeşitli uygulamalar yüksek veri trafiğimiz dijital atık oluşmasına neden olur. İnternet kullanılmasının artması dolayısıyla veri trafiğinin artması enerji tüketimini artırır sunucular ve veri merkezleri artan veri trafiğini taşıyabilmek için daha fazla enerji tüketir.
Bu konuda yapılan araştırmalar bir internet kullanıcısının çevrim içi faaliyetlerle neden olduğu sera gazı emisyonu yılda ortalama 414 kilogram, vazgeçilmezimiz olan arama motorları üzerinden yapılan her arama ile ortalama 1.45 gram karbon eş değeri emisyon gerçekleşiyor. İnternet üzerinden yüksek kalitede video izleyerek saatte ortalama 7 GB internet kullanımına dolayısıyla 441 gram karbon emisyonuna neden oluyor. “www” yani World Wide Web’ in mucidi Tim Berners-Lee’ nin karbon ayak izi konusunda araştırmacı, akademisyen ve yazar kardeşi Mike Berners-Lee “How Bad Are Bananas?” Muzlar Ne Kadar Kötü? Her Şeyin Karbon Ayak İzi kitabındaki bir bilgiye göre de normal bir elektronik posta yaklaşık 0,3 gram karbon salınımı yaparken büyük bir dosya veya görsel içeren elektronik postaların karbon emisyonu 50 grama kadar ulaşabiliyor. İzlenen videoların kalitesi yüksek kaliteden normal kaliteye düşürüldüğünde aylık karbon salınımını 2.5 kilograma kadar azaltabiliyor. Yani bir otomobilin yaklaşık 150 kilometrelik yolculuğunda ortaya çıkardığı karbon emisyonu kadar miktarın önüne geçmekle eşdeğer hale geliyor.
Peki  bireysel olarak dünyamızı dijital yükten dijital atıklardan nasıl koruyabiliriz?
•Tablet, telefon, bilgisayar gibi elektronik cihazlarımızdaki kullanmadığımız uygulamaları kaldırarak.
•Telefonlarımıza sürekli tanıtım, reklam, uyarı vs. amaçlı gelen smslerden abonelikleri iptal ederek.
•Mail kutumuzdan okunmayan yüzlerce maili ve spam mailleri temizleyip gereksiz maillerden abonelikleri iptal ederek
•Dijital arşivlerimizde gereksiz olduğunu düşündüğümüz fotoğraf, video vb. kayıtları silerek
•Bilgisayar ve tabletlerde gereksiz olduğunu düşündüğümüz dosyaları silerek
Sorumlusu olduğumu dijital yükten korumuş, dijital temizliğimizi yapmış oluruz. Sileceğimiz her bir sms, eposta, fotoğraf ve video gizli enerji tüketimini ve CO2 salınımını engelleyecektir.
Haftaya görüşmek üzere !