Merhabalar sevgili okur,
Günlük hayatımızın önemli bir parçası olup da şaşırtıcı derecede yabancısı olduğumuz, yönetimi konusunda maalesef bilinçli davranmadığımız bir atık türünden atık pilden ve yönetiminden bahsedeceğim bu hafta.
Şimdiler de hala yapılır mı bilmiyorum, pil dolu mu boş mu diye bir ucunu ıslatıp parmağımızla kapatıp diğer ucundan dilimizle kontrol ederdik küçük bir çarpılma hissedersek dolu demektir. Ama pil zayıflayınca, yeterli performans göstermiyor diye dişlerimizin arasına alıp bir güzel ısırırdık pilleri. Yazık zaten bitmiş tükenmiş bize hizmet etmek için, biz de hala son çare dibini sıyırmak misali ısırıp, içindeki malzemeleri sıkıştırıp gücünün son damlasına kadar kullanırdık. Ah ah neydi pillerin bizden çektiği. 
Sizde de öylemi bilmiyorum ama nedense pil denince benim aklıma hep kalem piller gelir. Kumanda, , duvar saati, el feneri, eski zamanlarda elimizden düşmeyen el aterisi, çeşitli oyuncaklar, müzik çalar, radyo vs. gibi en sık kullanılan eşyaları bu tip piller yani kalem piller çalıştırdığı için belki böyle canlanır aklımda ama mesela düğme piller de en az kalem piller kadar hayatımızda varlar. Popülerliği kalem pillere kaptırmış olsalar da. Ama kalem piller gibi ısırılmaya maruz kalmadıkları için de şanslılar tabi. Neyse pillerle olan garip empatimi son derece komik ve bir o kadar da sağlıksız olan pil ısırma ve dil ucu ile dolu mu boş mu kontrol etme işlemini alışkanlıklarımızdan silmemiz gerektiğini hatırlatarak kullandığımız pil bittiğinde yani atık pil olduğunda neler yapmalıyız konusuna geçelim.
Ülkemizin pil ihtiyacı büyük oranda ithalatla karşılanıyor. Atık Pil ve Akümülatörlerin Kontrolü Yönetmeliği’nde belirtilen değerlerin üzerinde kimyasal madde (kurşun, cıva ve kadmiyum) içeren pillerin ithalatına izin verilmiyor. Aslına bakılırsa yeni teknoloji ve içeriklerle ağır metal kullanmayarak daha çevre dostu pil üretseler de muhtevasındaki alüminyum, bakır, çinko, demir, karbon, kadmiyum,  kobalt, lityum, mangan, nikel vb. kimyasal maddelerin de atık pilleri doğru yönetmediğimizde zararını görebiliriz. Atık pillerin dolayısıyla bu kimyasal maddelerin toprağa, suya karışarak çevremizi, doğamızı kirletmemesi için atık pilleri gelişi güzel uzaklaştırmamalıyız kendimizden. Doğru şekilde yönetmeliyiz. 
Atık pillerimizi doğru yönettiğimiz de muhtevasındaki kimyasalları kontrol altına alıp çevremizi ve sağlığımızı korurken çeşitli metallerinde geri kazanılmasına katkıda bulunmuş oluruz. 
Ulusal ve uluslararası yasal düzenlemeler çerçevesinde Türkiye’de atık pillerin çevreye uygun yönetiminin sağlanması ve ekolojik dengenin bozulmasını önlemek için atık pillerin toplanmasına, taşınmasına, geri kazanılmasına ve/veya bertarafına dair yükümlülüklerin yerine getirilmesine yönelik faaliyetlerle yetkilendirilmiş TAP Derneği oluşturduğu toplama noktalarından günlük hayatta sıklıkla karşılaşıyor olduğumuz atık pil toplama kutuları vasıtasıyla marketler, kamu kurumları, eğitim alanları, konaklama yerleri vb. alanlardan topluyor ve uygun şekilde yönetimini sağlıyor.
Bizlere düşen bireysel sorumluluk da sevgili okur atık pillerimizi atık kutularına bırakarak atık pillerimizin uygun şekilde yönetilme sürecini başlatmak.
Haftaya görüşmek üzere!