Geçtiğimiz gün değişik bir habere rastladım.
Ak Parti Yozgat teşkilatları hukukçulara emanet diye.
Kadın Kolları Başkanı Avukat…
Merkez İlçe Başkanı Avukat…
Gençlik Kolları Başkanı Avukat…
İl Başkanı o da Avukat…
Daha önce böyle bir şey gerçekleşmiş miydi bilmiyorum.
Gerçi Ak Partinin milletvekilliği sürecinde 3 Avukatta olduğunu gördük.
Ak Partinin avukatlara diğer adıyla hukukçulara bir zaafı var desek yanlış olmaz.
Listelerinde her zaman hukukçulara yer var.
Lakin bizim gibi Anadolu şehirlerinde ne kadar karşılığı var biraz şüpheliyim.
Biz biraz esnaf kökenliyiz.
Esnaf adamın dili ve becerisi sanki bize daha uygun gibi.
Bu demek değil ki bir avukatın dili ve becerisi aşağı kalır.
Hayır ama siyasi iletişim bir seviye ve empati işidir.
Seviyeniz ve diliniz toplum dinamiklerinin ya da fertlerinin anlamadığı düzeyde olursa iletişim kopuyor.
Bazen dertli bir vatandaşın derdini anlamak için onunla aynı pencereden bakmanız gerekir.
Çoğu zaman toplumun nabzını tutmanız için toplumun içinde olmanız gerekir.
Esnaf her yerdedir.
O gün işyerinden içeri kimin gireceğini bilmezsiniz.
Lakin onu dinler onu anlar ve isteğine cevap veririsiniz.
Sinirlidir, sakinleştirirsiniz…
Şakacıdır, sizde usulünce şakalaşırsınız…
Akşam hakem gölümüzü yedi deyince “haydi oradan cahil sen ne anlarsın” değil başlarsın uzun uzun ikna etmeye. Yada baktın olmuyor senden uyarsın…
Sabırlıdır…
Dinlerde dinler…
Kendi derdini değil başkalarının derdini dinler.
Baktığımız da bize sanki esnaf kökenli başkanlar daha ideal…
Tercihler farklı olmuş olabilir…
Bu yanlış olduğu anlamına gelmez.
Genel merkezlerde sıkıştığında başvurduğu ilk yoldur zaten bu…
Neyse olanda hayır vardır.
Peşin hükümlü olmamak lazım…
Ama dört avukatında aynı dönem de denk gelmesi de gerçekten enteresan olmuş.
4 nala giden bir at…
4x4 otomobil…
4 gözle beklenen…
4 başı mağrur…
4’üncü güç…
4’ de 4 …
Nereden baktığınıza bağlı…