Ak Parti’nin değirmeninde buğday değil adam öğütülür.
Ak Parti her dönem çoğalarak iktidar olurken Yozgat’ta öğüttüklerinde başkacası bir şey yok.
Azala azala devam ediyorlar.
Kongre tarihi 18 Ocak olsaydı başka şeyler konuşacak olurduk.
Şimdi öğreniyoruz ki kongre Şubat ayının ilk haftasına alınmış.
Sebep “aday çalışmaları’’ devam ediyor.
Demek ki teşkilatlar sil baştan olacak.
Kimler geldi, kimler geçti ama değirmenin işi değişmedi.
Susma sustukça sana gelecek dedikleri bu olsa gerek.
Ak Parti’nin tek rakibi Ak Parti olduğu gibi Ak Partilinin tek düşmanı da Ak Partiliden başkası değildir.
Cepheden vurursan kimse ölmez.
Ak Parti Yozgat’a baktığımızda ön cepheden yara alan yoktur.
Yani kimse önden bir darbe almaz.
Ama Ak Partilere bir bakın arkalarında hem kurşun izi vardır hem de bıçak yarası.
Üstelik bu yakın mesafeden yani yanı başınızdan gelmiştir.
Zekeriya Avşar il başkanı olduğunda bir kumpasla görevden el çektirilmişti.
Düzmece bir senaryo içerden yürütülmüş üstüne istifalar kıskacıyla uzaktan değil yanı başında olanlardan dava arkadaşım dediklerinden yakın mesafeden sırtından vurulmuştur.
Harun Lekesiz’i görevden el çektirende dava arkadaşı dediği kişilerden oluşmakta.
Üstelik ortada hiçbir haklı gerekçe yokken.
Gidin bakın Sayın Lekesiz’e yüzü ak ve paktır.
Sonra bir de arkasından bakın, koca koca hançer deliklerini sırtında görüyor olacaksınız.
Çelebi Dursun partinin kuruluşundan bugüne olan bir isim.
Çay ver dediler, verdiler.
Teşkilatı yönet dediler, yönetti.
İl başkanı ol dediler, oldu.
Sonra ne mi oldu?
Sırf doğruları söylüyor diye yanı başından olanlar onu da sırtından bıçakladı.
Geldik bugüne…
 Çelebi Altuntaş’da sırtından vurulmuş bi çare bekliyor sessizce.
Siz istediniz, siz getirdiniz.  Bundan olur dediniz. Şimdi olmaz diyorsunuz.
Bu adam değil miydi parti bayraklarını elektrik direklerine asan.
Neresinden baksan elinde kalıyor.
Tüm bunların eksenin de yönetimleri saymıyorum bile.
Yönetimde görev alanlar. Yönetime gelenler tarafından aforoz ediliyor.
Yok sayılır…
Bilgi, birikim, tecrübe aidiyet hepsi bir gecede üzerine benzin dökülüp yakılıyor.
Sonra sandıkları nasıl yapıyorduk diye adam arayıp duruyorlar.
22 yıllık bir iktidar görevde olanlar siyasete dün başlamış bıyığı terlememiş hayatında belki de kimseden oy istememiş adamlar, kadınlar.
Futbolda da aynısı..
Şampiyon olacağım diye tüm kadroyu değiştiren hiçbir takım başarıya ulaşamamış.
Başarıya ulaşanlar ana kadroyu koruyup eksik yerlere takviye yapanların olmuş.
Şimdi soruyorum. Görevde olanların yüzde kaçı açıp da parti tüzüğünü okumuştur.
Partinin vizyonu misyonu, tarihsel sürecini kaçı biliyordur.
Umarım çoğunluk biliyordur.
Bilmiyorsa da kendi suçları değil bu elbette.
Her neyse…
Geldik yine bir dönemim sonuna…
Öğle gösteriyor gelişmeler.
Yoksa başkan makamdayken niye süre uzatılsın.
Vekiller, danışmanlar niye desin süreç devam ediyor diye…
Daha iyisi için değil daha yenisi için bir caba varmış gibi hissettiriyorlar.
Giden gelmiyor değirmen adam öğütmeye devam ediyor.