Literatürümüzde böyle bir deyimin olmamasına içerlesem de bir gün mutlaka kullanılacağına dair umutlarım yeşermeye başladı.
Çok yüksek olasılıkla yakın gelecekte “sen de yola atlayan kaplumbağa misali” diye başlayan cümleler duyacağız. Bu yazımın ortaya çıkış sebebi de gözleme dayalı ki sevgili okur, hani biraz fırsat yaratıp, biraz hayatı yavaşlatıp yapmaya çalış-ma-dığımız gözlem.
Tamam gözlemi bir kenara bırakalım ama elbette yolda giderken, karşıdan karşıya geçmeye çalışan kaplumbağaları görmüşsünüzdür.
Kaplumbağaları böylesine bir harekete zorlayan ya da mecbur bırakan hikmet veyahut itici güç nedir bilmesem de bunu bir kaplumbağadan asla öğrenemeden ölüp gitmek fikri de kabul etmek istemediğim bir gerçek.
Osman Hamdi Bey’in o meşhur eserinde ki kaplumbağalı adam bu sırra vakıf mıydı artık o da bir büyük muamma. Ben bu durumun kaplumbağanın suya ulaşma içgüdüsü olabileceği yorumunu getirsem de konuya, sonu genellikle facia ile sonuçlanacak olan kaplumbağanın yola çıkma eylemi tam bir paradoks. O kadar telaşsız bir canlının o kadar telaşlı bizlerin yolunun tam ortasında salına salına gitmesi… “Senin ne işin var yolun ortasında, yediğin önünde, yemediğin arkanda, evin sırtında” söylemlerimize pek aldırış etmese de onun da “benim doğal yaşam alanıma sadece insanların ayrıcalıklı olduğu şehirler inşa etmeniz ne kadar doğru olabilir ki” muhtemel söylemlerine de bizim pek aldırış etmediğimizi bir kenara bırakalım.
Buraya kadar biraz kafa karışıklığına sebebiyet vermiş olabilirim. Olsun. Şimdi bir hakikatten bahsetmek istiyorum. Bildiğiniz gibi şehrimizin Cemil Çiçek Bulvarı üzerinde özellikle üniversitemize yakın kesimde yarı kırsal yarı şehirleşmiş alanlar var. Özellikle bu mevsimde, kış uykusundan uyanan kaplumbağaların yolun diğer tarafına geçmeye çalıştıklarına ben sayısız kez denk geldim. Ama bazı geçişler vardı ki, tam bir geçiş denilemez. Kaplumbağalar karşıya geçiyor ama karşıdan geçemiyor. Çünkü bazı kesimlerde sanıyorum güvenlik için teşkil edilen çitlerin altından geçemeyen kaplumbağaların debelenip durmasına çok kez denk geldim.
Bu durum kaplumbağaların, araçların altında ezilmesinden daha trajik geldi bana. Acaba diyorum kendimce; o çitlerin altında bir kaplumbağa miktarınca boşluk bıraksak yola atlayan kaplumbağalara biraz kolaylık sağlamış olur muyuz? Bir kaplumbağa miktarınca ama fazla değil. Fazla olursa Ninja Kaplumbağalar da geçmeye çalışır.
Kalın sağlıcakla.
Yola atlayan kaplumbağa misali!
İbrahim Aslan
Yorumlar