Eğer dünyaya Hâbil ya da Kâbil olarak gelmediysen, ufuktasın… Çoban Hâbil’in yolundan da gidebilirsin, Çiftçi Kâbil’in yolundan da… Tercih senin…
Eğer dünyaya Musa ya da Firavun olarak gelmediysen, ufuktasın… Zulüm ile meşgul Firavun’un yolundan gidebilirsin. Zulmün zirvesinde olduğu sırada Firavun’un sarayında nazlı nazlı büyüyen Musa’nın yolundan da gidebilirsin. Tercih senin…
Eğer dünyaya İbrahim ya da Nemrut olarak gelmediysen, ufuktasın… Bir gecede putları kırıp, serin ve selamet gül bahçesine giren İbrahim’in yolundan da gidebilirsin, bir sineğin yendiği Nemrut’un yolundan da… Tercih senin…
Eğer dünyaya Hamza ya da Ebu Cehil olarak gelmediysen, ufuktasın… Cehaletin babası Ebu Cehil’in yolundan da gidebilirsin, şehitlerin efendisi Hamza’nın da yolundan da… Tercih senin…
Eğer dünyaya Yahya ya da Herod olarak gelmediysen, ufuktasın…  Herod gibi muhteris de olabilirsin, Yahya gibi kararlı da… Tercih senin…
Eğer dünyaya Şibli olarak gelmeydiysen, ufuktasın… Dar ağacında bir Hallac-ı Mansur gördüysen, taş dahi atabilirsin bir gül de… Tercih senin…
Eğer dünyaya Ebrehe olarak gelmediysen ufuktasın… Kabe’yi yıkmaya kast etmiş Ebrehe’nin kara fillerine de gönül verebilirsin, fillerin üzerine taş yağdıran ebabillere de… Tercih senin…
Eğer dünyaya kuyudaki Yusuf olarak gelmediysen ufuktasın, Yakup’un gönlüyle de yanabilirsin, hasetçi kardeşlerin hırsıyla da… Tercih senin…
Eğer dünyaya geldiysen, Ayneyn tepesinin komutanı Abdullah gibi kararlı ve sebatlı, yiyecek olmadığı için Medine’yi çekirge yiyerek müdafaa eden Fahrettin Paşa ve onun neferi gibi adanmış, gemileri karadan yürüten Fatih gibi inançlı, sahip olduğu yegâne şey elindeki taş olan Filistinli bir çocuk gibi cesur olabilirsin. Aksi de mümkün… Tercih senin…
Bu yazıyı okuduğuna göre dünyaya geldin. Eğer tercihin güzel olandan yana ise Üstad Necip Fazıl’ın şu sözlerini hatırla:
“Gideriz nur yolu izde gideriz
Taş bağırda sular dizde gideriz
Bir gün akşam olur bizde gideriz
Kalır dudaklarda şarkımız bizim...”