Vücuda geldiği günden bugüne arayış içerisindeki insanoğlu kimi zaman suya, ateşe, toprağa çoğu zaman ise gökyüzüne dönmüştür yüzünü.
Binlerce yıldır ay, güneş, yıldızlar doğayı anlama ve anlamlandırma çabalarının bir parçası olmuştur.
Bu gökyüzü merakı ve keşifler uzay biliminin gelişmesine katkı sağlamakla kalmamış; mitolojiler, dinler, efsaneler, estetik ve sanat alanlarında da kitleleri etkilemiştir.
Sadece anlam aramakla kalmamış beşer birçok kez de anlam yüklemiş keşfettiklerine…
Edebiyatta, mitolojide, şiirde, günlük yaşamda kendine yer bulan, insanlığın her çağda farklı anlamlar yüklediği bir yıldızdan bahsetmek istiyorum bu yazımda.
Zühre yıldızından…
Zühre yıldızı; Çoban Yıldızı, Çolpan Yıldızı, Tan Yıldızı ya da en bilenen ismiyle Venüs gezegenidir.
Hareket yönüyle Güneş Sistemindeki diğer gezegenlerden farklı olması astronomik açıdan, taşıdığı anlamlar ise astrolojik açıdan onu önemli yapmaktadır.
Zühre yıldızı Sümer, Mısır, Mezopotamya ve Roma uygarlıkları başta olmak üzere farklı mitolojik hikayelerde aşk, sevgi gibi kavramlarla özdeşleştirilmiştir.
Firdevsi’nin eseri Şehname’de Zühre, kahramanların kaderini etkileyen göksel bir işaret, Yunus Emre’nin eserlerinde aşkın izdüşümü, Mevlana’nın eserlerinde ise şekil değiştirerek göğe yükselen ve yıldıza dönüşen bir kadındır. Doğu mitolojisinde Zühre yıldızı ile ilgili şöyle bir hikâye rivayet edilmektedir:
“Allah, Hârût ve Mârût adındaki iki meleği imtihan için yeryüzüne gönderir. Gündüz vakti yeryüzünde hükûmet işlerini görürler, akşam da gökyüzüne çıkarlar.
Hârût ve Mârût günün birinde Zühre’yi görünce onun güzelliğine âşık olurlar. Zühre de istediklerini elde etmek için bu durumdan faydalanarak meleklere her istediğini yaptırır ve onları yoldan çıkarır. Zühre, gökyüzüne çıkar ve bir yıldıza dönüşür.
Hârût ve Mârût ise azaplarını çekmek üzere kıyamete kadar Bâbil’de bir kuyuda baş aşağı asılı olarak kalacaklardır.”
Yunus Emre şu veciz beyit ile işaret etmiş bu duruma…
“Gökteki Harut Marut aşk için indi yere Zühre yüzün görecek unuttu Rahman'ını”.
Zühre yıldızı, gökyüzündeki dansıyla, mitoloji ve edebiyattaki yerini bulmuş parlak bir semboldür.
Aşkın, güzelliğin, kahramanlığın ve kadınlığın ifadesi olarak farklı kültürlerde ve dönemlerde anlam bulmuştur.
Gözlerimizi yukarı çevirip bu ışıltılı yıldıza baktığımızda, tarihin ve insanlığın içsel duygularının izlerini taşıdığını görmekteyiz.
Zühre yıldızı, mitolojik anlatılardan şiirsel ifadelere uzanan büyülü bir yolculuğun ta kendisidir.
ZÜHRE YILDIZI
İbrahim Aslan
Yorumlar