Hemşerimiz Kürşad Zorlu İYİ partiden Ak Partiye geçti.
Partiler arası ilk transfer değil.
Güneş Motel’den bugüne kadar sayılamayacak kadar çok geçişler oldu.
Daha önce bu durumu yazmış görüşmeleri bildirmiştim.
Tekrara düşmek istemem.
Yeni seçim konunun yapılacak düzenleme ile bu durum kısmen engellenecekti.
Hükümet kanadı bunu planlarken aklında iki konu vardı.
Birincisi İYİ partinin seçimlere girebilmesi için 15 CHP’li vekilin yer değiştirmesi…
İkincisi ise yine CHP listelerinden normal şartlar altında yani kendi partileri adına seçimi kazanamayacak bazı vekilleri yine CHP listelerinden meclise getirmek olmuştu.
Kürşad Zorlu olayında en çok ses çıkaranlar yukarda bahsettiğimiz iki maddelik gelişmeye “demokrasi “derken Kürşat beyin olayına vermiş oldukları tepkiyi anlamakta zorluk çekiyorum.
Bana kalırsa da seçmenin parti şartıyla verdiği oyların kişinin kendi tasarrufunda başka bir partiye geçmesi hoş değil.
Bunu yazalım bir tarafa…
Lakin tepki ifadesi kullananları samimiyetsizliği de aşikâr.
Konu Ak Parti MHP safları olunca “vay efendim böyle şey mi olur” konu bu partilerin dışında olunca “demokrasi” olur.
Ben bu transferleri masum görmüyorum.
Kişi bir zaman sonra partisiyle anlaşmazlık yaşaya bilir…
Kabul…
Bunun gereği olarak partisinden istifa da edebilir.
Bu da kabul…
Partisinden istifa etmiş, artık bağımsız olan bir vekilin başka bir partiye geçmesi?
İşte bu tartışılır.
Kimleri derki ben sana şu partinin çatısı altındasın diye oy verdim, diyebilir.
Kimleri ben seni tanıyorum ben partiye oy verdim, diyebilir…
Kimleri de ve bence çok ama çok azı da “ben senin faydalı olacağını düşündüğüm için senin şahsına oy verdim, diyebilir…
Vekilin başka bir partiye geçmesinde yasal bir engel olmamasına rağmen yazılmamış bazıları için etik denilen değerler noktasında bu transfer kabul görmeye bilir.
Bir kişi yasal hakkını kullanıyor diye de bu kadar üzerine gidilmez.
Kafamız karışık…
Bir yanımız Zorlu hakkı olanı aldı diyor.
Bir yanımız olur mu öğle şey diyor.
Kararı verecek olan kamuyu vicdanıdır.
Bir de işin hemşericilik boyutu var.
Yozgatlı bir vekilin Yozgatlılar vurgusu yapan STK’ların sahip çıkmaması…
Yozgat Ak Partinin Sayın Zorlu’ya sahip çıkmaması…
Yozgatlı vekillerin yine Sayın Zorlu’ya sahip çıkmaması, mikro siyasetin bir ürünü olarak karşımıza çıkmakta.
Yol göstericiler, öncü açıklama yapmak durumda olanların sessizliği diğer Yozgatlı oluşumlara zorunlu bir pozisyon alma durumu ortaya çıkardı.
Bir büyüğümüz “ne güzel oldu” derse diğerleri peşinden gelecek.
Yozgat ve Yozgatlı Ak Partinin “alt” kolları fikir üretmekten uzak kes-kopyala-yapıştır Enderun’unun da beklemekte…
Madem siz den ses yok ilk ateşi ben yakayım…
Kürşad Zorlu bizim insanımız…
Kürşad Zorlu Hemşerimiz…
Kürşad Zorlu akademisyenimiz…
Partisi önemli değil…
Bizim değerimizdir.
Size yedirmeyiz…